Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 31389 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 32504 - Esas Yıl 2014





Tebliğname No : 6 - 2012/27026MAHKEMESİ : Gemlik 1. Asliye Ceza MahkemesiTARİHİ : 28/09/2011NUMARASI : 2010/179 (E) ve 2011/239 (K)SUÇ : Hırsızlık, işyeri dokunulmazlığının ihlali, mala zarar verme Dosya incelenerek gereği düşünüldü; Dosya içeriğine göre diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak; 1-Sanık Seyfi hakkında düzenlenen iddianamede, 5237 sayılı TCK'nın 39. maddesinin uygulanmasının istenilmiş olması karşısında; ek savunma hakkı verilmeden sanık hakkında 5237 sayılı TCK'nın 37. maddesinin uygulanması suretiyle 5271 sayılı CMK'nın 226. maddesine aykırı davranılması, 2-Sanıklar hakkında hırsızlık suçundan 5237 sayılı TCK'nın 37. maddesi ile uygulama yapıldığı halde hüküm fıkrasında aynı Kanun'un 39. maddesinin yazılması, 3-Sanıklara atılı hırsızlık eyleminin teşebbüs aşamasında kaldığı bu nedenle katılanın bir zararı bulunmadığı halde, 5237 sayılı TCK'nın 51.maddesi uyarınca hırsızlık suçundan hükmolunan hapis cezası ertelenirken, ertelemenin müşteki kurumun uğradığı zararın giderilmesi koşuluna bağlanması, 4-Sanıklar hakkında, hırsızlık suçundan hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilirken, 5271 sayılı CMK'nın 231. maddesinde sayılan nesnel (objektif) ve öznel koşulların değerlendirilip buna ilişkin gerekçelerin gösterilmesi gerektiği, hırsızlık suçunun teşebbüs aşamasında kalması nedeni ile katılanın maddi bir zararının olmadığı, böylece hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin nesnel (objektif) koşullardan olan suçun işlenmesiyle mağdurun veya kamunun uğradığı zararın aynen iade, suçtan önceki hale getirme veya tamamen giderilmesi koşulunun gerçekleştiği, sanık Seyfi'nin adli sicil kaydına göre daha önce kasıtlı suçtan mahkumiyetinin bulunmadığı, sanık İsmail'in de adli sicil kaydındaki ilamın silinme koşullarının oluşup oluşmadığı araştırılarak, sanıklar hakkında 5271 sayılı CMK'nın 231. maddesinin 6. fıkrasının (b) bendinde belirtilen, “sanığın kişilik özellikleri ile duruşmadaki tutum ve davranışları göz önünde bulundurularak yeniden suç işlemeyeceği hususunda kanaate varılması” öznel (sübjektif) koşulunun oluşup oluşmadığı değerlendirilerek sonucuna göre sanıkların hukuki durumunun belirlenmesi gerekirken “katılan şirket zararını zararı gidermediği" biçimindeki dosya içeriğine uygun olmayan, yetersiz gerekçe ile hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmesi, 5-Mala zarar verme suçundan sanıklar hakkında hükmolunan hapis cezasının ertelenmesinin, 5237 sayılı TCK'nın 51/2. maddesi uyarınca müşteki kurumun zararının giderilmesi koşuluna bağlanırken; meydana gelen zarar miktarının ne olduğu, zararın giderilme biçimi, sanığın zararın giderilmesinde sorumluluk oranı ve kapsamı karar yerinde açıkça gösterilmemesi suretiyle infazda duraksamaya neden olunması, 6-5271 sayılı CMK'nın 225/1. maddesinin "hüküm, ancak iddianamede unsurları gösterilen suça ilişkin fiil ve faili hakkında verilir." hükmü karşısında, hükmün konusunun iddianamede gösterilen eylemden ibaret olduğu, iddianamede dava konusu yapılan fiilin bir başka olaya dayalı olmadan bağımsız olarak açıklanıp belirtilmesinin gerektiği, aksine uygulamanın hangi eylemden dolayı dava açıldığı ve hangi iddiaya karşı savunma yapılacağı hususunda karışıklığa neden olacağı nazara alınmadan ve sanıklar hakkında 30/03/2010 günlü iddianamedeki anlatım ve nitelendirmeye göre , sanıklar hakkında hırsızlık ve mala zarar verme suçlarından kamu davasının açıldığı, iş yeri dokunulmazlığının ihlali suçundan 5271 sayılı CMK’nın 170. maddesine uygun olarak açılmış bir dava olmadığı, 5271 sayılı CMK'nın 226/1. maddesinin ise suç niteliğinin değişmesi halinde uygulanabileceği gözetilmeden ve bu işyeri dokunulmazlığının ihlali suçundan usulüne uygun iddianameyle kamu davasının açılması da sağlanmadan, açıklanan ve suç oluşturduğu ileri sürülen fiillerin dışına çıkılarak, davaya konu edilmeyen işyeri dokunulmazlığının ihlali suçundan dolayı yargılama yapılarak sanıklar hakkında mahkumiyet hükmü kurulması suretiyle 5271 sayılı CMK’nın 225/1. maddesine aykırı davranılması, 7-Katılan kurum lehine hükmolunan vekalet ücretinin tahsil şeklinin kararda gösterilmemesi, 8-Kabule göre de; -Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 03/02/2009 tarih ve 2008/11-250, 2009/13 sayılı kararında da belirtildiği üzere hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmesinin objektif koşullarından birisi de suçun işlenmesiyle mağdurun veya kamunun uğradığı zararın aynen iade, suçtan önceki hale getirme veya tamamen giderilmesi olduğu ancak herhangi bir zararın doğmadığı veya zarar doğurmaya elverişli bulunmayan suçlar yönünden bu koşulun aranmayacağı ve konut dokunulmazlığının ihlali suçunun zarar doğurmaya elverişli suçlardan olmadığı, sanık Seyfi'nin adli sicil kaydına göre daha önce kasıtlı suçtan mahkumiyetinin bulunmadığı, sanık İsmail'in de adli sicil kaydındaki ilamın silinme koşullarının oluşup oluşmadığı araştırılıp, sanıkların kişilik özellikleri ile duruşmadaki tutum ve davranışları gözönünde bulundurularak yeniden suç işleyip işlemeyeceği hususundaki kanaat ile hükmün açıklanmasının geri bırakılıp bırakılmayacağı hususunun değerlendirilmesi gerekirken “katılan şirket zararını zararı gidermediği" biçimindeki dosya içeriğine uygun olmayan, yetersiz gerekçe ile sanıklar hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmediğinin açıklanması, -Sanıklar hakkında konut dokunulmazlığnın ihlali suçundan hükmolunan kısa süreli hapis cezasının, 5237 sayılı TCK.nun 51. maddesi uyarınca ertelenmesine karar verilmiş bulunmasına göre, aynı Kanun 53/4. maddesi uyarınca sanık hakkında 53/1 maddesinin uygulanamayacağı gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması, Bozmayı gerektirmiş, sanık Seyfi ve o yer Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi uyarınca bu sebeplerden dolayı istem gibi BOZULMASINA, 25/12/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.