Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 31386 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 27173 - Esas Yıl 2012





Tebliğname No : 4 - 2009/214184MAHKEMESİ : Susuz(Kapatılan) Sulh Ceza MahkemesiTARİHİ : 31/03/2009NUMARASI : 2008/25 (E) ve 2009/11 (K)SUÇ : Hakaret Dosya incelenerek gereği düşünüldü; Dosya içeriğine göre diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak; 1- Sanık A.. O..’un hüküm tarihinden önce 29.10.2008 tarihinde, sanık C.. O..’un hüküm tarihinden sonra 18.05.2011 tarihinde öldüklerinin Uyaptan temin edilen nüfus kayıtlarından anlaşılması karşısında, 5237 Sayılı TCK’nın 64/1.maddesi uyarınca sanıkların hukuki durumlarının yerel mahkemece değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması, 2- Sanık N.. A.. hakkında kurulan mahkumiyet hükmünün incelenmesinde; a) Ceza yasasında, hapis cezası ile adli para cezasının seçenekli yaptırım olarak öngörüldüğü durumlarda mahkemece, öncelikle hapis ya da adli para cezasının neden seçildiğine ilişkin yasal ve yeterli gerekçe gösterilmeli, daha sonra ise alt ve üst sınırları arasında yasal ve yeterli gerekçe gösterilerek temel ceza belirlenmelidir. Somut olayda sanığa yüklenen suç kamu görevlisine karşı görevinden dolayı hakaret suçu olup, hakaret suçunun düzenlendiği 5237 sayılı TCK.nun 125/1 maddesinde hapis ve adli para cezası olarak öngörülen seçenekli yaptırım, aynı maddenin 3-a fıkrasında yer alan görevliye hakaret suçunu da kapsadığından, kamu görevlisine karşı hakaret suçundan, seçenekli yaptırımlardan neden hapis ya da adli para cezasına hükmedildiğinin yasal ve yeterli gerekçesi gösterilip, daha sonra hükmedilen hapis ya da adli para cezasının alt ve üst sınırı arasında temel cezanın belirlenmesinde yasal ve yeterli gerekçe gösterilmesi gerekirken, yalnızca hapis cezasının alt ve üst sınırları arasında temel cezanın belirlenmesine ilişkin gerekçe gösterilmesi, b) Katılanın belgeye dayalı bir zararı bulunmadığı gibi, manevi zararların hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilip verilmeyeceğinin değerlendirilmesi sırasında nazara alınamayacağı gözetildiğinde; önceden sabıkası olmayan sanığın duruşmadaki iyi hali olumlu değerlendirilerek cezasından 5237 sayılı TCK.nun 62. maddesi uyarınca indirim yapılması ve hakkında verilen ceza yargılama sürecinde gösterdiği pişmanlık duruşmadaki hali nazara alınarak tekrar suç işlemeyeceği kanaati ile 5237 sayılı TCK.nun 51. maddesi uyarınca cezası ertelenen sanık hakkında “müştekinin zararını gidermedi” denilmekle yetinilerek hatalı gerekçe ile 5271 sayılı CMK.nun 231/5 maddesinin uygulanmasına yer olmadığına karar verilmesi, Bozmayı gerektirmiş, Üst Cumhuriyet Savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı istem gibi BOZULMASINA, 26/12/2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.