Tebliğname No : 2 - 2012/215298MAHKEMESİ : Mersin 2. Çocuk MahkemesiTARİHİ : 27/03/2012NUMARASI : 2011/335 (E) ve 2012/157 (K)SUÇ : Hırsızlık, işyeri dokunulmazlığının ihlali Dosya incelenerek gereği düşünüldü; Dosya içeriğine göre diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak; 1-Suça sürüklenen çocukların, soruşturma aşamasında alınan savunmalarında, suça konu malzemeleri Kolcuoğlu kebap isimli işyerine ait inşaattan çaldıklarını belirttikleri, soruşturma aşamasında müşteki olarak dinlenen ve suça konu malzemelerin kendi inşaatlarından çalındığını belirterek bunları teslim alan Ali Atay Yaşar'ın yargılama aşamasında, hırsızlığın kendi inşaatında olmadığını, suça konu kabloların kendilerine ait olmadığını belirttiği, bu nedenle öncelikle suçun işlendiği yerin kesin olarak tespiti ile suça sürüklenen çocukların, beyanlarına ve kolcuoğlu kebap isimli işyerine ait inşaata ilişkin 19/04/2011 tarihli olay yeri görgü tespit tutanağına göre, her iki katında inşaat çalışması olan, herhangi bir kapı ve penceresi olmayan yer olduğunun anlaşılması karşısında, suça konu inşaatın olay tarihi itibariyle yasal anlamda bina niteliğinde olup olmadığı duraksamaya yer vermeyecek şekilde araştırılıp saptandıktan sonra, suça sürüklenen çocuklara atılı hırsızlık suçunun niteliğinin belirlenmesi gerektiği gözetilmeden eksik araştırmayla yazılı şekilde uygulama yapılması, 2-19/04/2011 tarihli kolluk görevlileri tarafından tutulan tutanağın içeriğinden, suça sürüklenen çocukların yakalandıklarında suçlarını ikrar edip, suça konu eşyaları aldıkları yeri söyleyerek suça konu eşyaların iadesini sağladıklarının anlaşılması karşısında; suça sürüklenen çocuklar hakkında 5237 sayılı TCK'nın 168/1 maddesinin uygulanma olanağının tartışılması gerektiğinin gözetilmemesi, 3-Suça sürüklenen çocuk U.. G.. hakkında mahkumiyet hükmü kurulurken, Çocuk Koruma Kanununun Uygulanmasına İlişkin Usul ve Esaslar Hakkındaki Yönetmeliğin 20/1-7. maddesi ve 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanunun 35. maddesi uyarınca; fiil işlendiği sırada 12-15 yaş grubu içerisinde bulunan suça sürüklenen çocukların işledikleri fiilin hukuki anlam ve sonuçlarını algılama ve bu fiille ilgili olarak davranışlarını yönlendirme yeteneğinin olup olmadığının takdiri bakımından, sosyal yönden inceleme yaptırılmasının gerekli olduğu, mahkemece sosyal inceleme raporuna gerek görülmediği taktirde ise gerekçesinin kararda gösterilmesinin zorunlu olduğu gözetilmeden eksik kovuşturma ile yazılı şekilde hüküm kurulması, 4-5271 sayılı CMK'nın 225/1. maddesinin "hüküm, ancak iddianamede unsurları gösterilen suça ilişkin fiil ve faili hakkında verilir." hükmü karşısında, hükmün konusunun iddianamede gösterilen eylemden ibaret olduğu, iddianamede dava konusu yapılan fiilin bir başka olaya dayalı olmadan bağımsız olarak açıklanıp belirtilmesinin gerektiği, aksine uygulamanın hangi eylemden dolayı dava açıldığı ve hangi iddiaya karşı savunma yapılacağı hususunda karışıklığa neden olacağı nazara alınmadan ve 19/04/2011 günlü iddianamedeki anlatım ve nitelendirmeye göre, suça sürüklenen çocuklar hakkında sadece hırsızlık suçundan kamu davasının açıldığı, iş yeri dokunulmazlığının ihlali suçundan 5271 sayılı CMK’nın 170. maddesine uygun olarak açılmış bir dava olmadığı halde, açıklanan ve suç oluşturduğu ileri sürülen fiillerin dışına çıkılıp, davaya konu edilmeyen işyeri dokunulmazlığının ihlali suçundan dolayı yargılama yapılarak suça sürüklenen çocuklar hakkında mahkumiyet hükmü kurulması suretiyle 5271 sayılı CMK’nın 225/1. maddesine aykırı davranılması, Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuklar müdafii temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi uyarınca bu sebeplerden dolayı istem gibi BOZULMASINA, 25/12/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.