Tebliğname No : 2 - 2013/381184MAHKEMESİ : Adana 6. Asliye Ceza MahkemesiTARİHİ : 17/09/2013NUMARASI : 2012/1165 (E) ve 2013/653 (K)Suç : Karşılıksız yararlanma, mühür bozmaDosya incelenerek gereği düşünüldü:6352 sayılı Kanun'un 2. maddesinin 2. fıkrası uyarınca, Dairemizin 26/07/2012 tarihli iade kararının sadece karşılıksız yararlanma suçundan kurulan hükümle ilgili olduğu, daha önce mühür bozma suçundan kurulan, 22/10/2009 tarihli karar hüküm ile bu hükme karşı yapılan temyiz başvurularının geçerli olduğu, mühür bozma suçu yönünden kurulan 17/09/2013 tarihli, 2012/1165 E - 2013/653 K sayılı ikinci kararın yok hükmünde olduğu belirlenerek, mühür bozma suçundan kurulan 22/10/2009 tarihli mahkumiyet hükmü ile karşılıksız yararlanma suçundan kurulan 17/09/2013 tarihli mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz isteminin incelenmesinde; Dosya içeriğine göre diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.Ancak;1-02.07.2012 tarihinde kabul edilip 28344 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan ve 05.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6352 sayılı Kanun'un geçici 2. maddesinin 1. ve 2. fıkrası hükümleri birlikte ele alınıp değerlendirildiğinde, "yapılan değişiklikle amaçlananın bu kapsam dâhilindeki suçlar bakımından kurum zararının ödenmesi halinde, olayın sanık ya da sanıkları hakkında ceza verilmesine yer olmadığı karar verilerek işin esasına girilmesinin önlenmesi" olduğu değerlendirilip, iddianameye konu kaçak su tutanaklarından doğan katılan kurumun cezasız ve vergisiz gerçek zararı bilirkişiye hesaplattırılıp, sanığa “bilirkişinin hesapladığı kurum zararını gidermesi durumunda 6352 sayılı Kanun'un geçici 2. maddesi gereğince hakkında ceza verilmesine yer olmadığına karar verileceğine" ilişkin bildirimde bulunulduktan sonra yasal sürenin geçmesi nedeni ile sanığa makul bir süre de tanınıp bu süre beklenilerek, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takdir ve tayininin gerekli olduğu gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesi,2-Suça konu sayacın 05/08/2005 tarihli tutanaktan önce mühürlendiğine ilişkin dosyada bir belgenin bulunmadığı anlaşılmakla, 05/08/2005 tarihli su kapama zaptından önce söz konusu tesisatın katılan kurum tarafından mühürlenip mühürlenmediği araştırılarak varsa mühürleme tutanağı getirtildikten sonra sonucuna göre sanık hakkında mühür bozma suçundan 5237 sayılı TCK'nın 43. maddesinin uygulanıp uygulanmayacağının değerlendirilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi uyarınca bu sebepten dolayı istem gibi BOZULMASINA, 25/12/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.