Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 31374 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 15176 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSUÇ : Karşılıksız yararlanma, mühür bozmaHÜKÜM : MahkumiyetDosya incelenerek gereği düşünüldü: 1- Sanık hakkında mühür bozma suçundan kurulan 13/02/2008 tarihli mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz isteminin incelenmesinde;Sanık hakkında mühür bozma suçundan hükmolunan cezanın miktar ve türüne göre hükmün; 21.07.2004 tarihinde yürürlüğe giren 5219 sayılı Kanun'un 3-B maddesi ile değişik 1412 sayılı CMUK'nın 305/1. maddesi gereğince hüküm tarihine göre temyizi mümkün olmadığından sanık müdafiinin bu suçtan kurulan hükme yönelik temyiz isteğinin aynı Kanun'un 317. maddesi gereğince istem gibi REDDİNE, 2- Sanık hakkında karşılıksız yararlanma suçundan kurulan 28/11/2013 tarihli mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz isteminin incelenmesinde;02.07.2012 tarihinde kabul edilip 28344 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan ve 05.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6352 sayılı Kanun'un geçici 2. maddesinin 1. ve 2. fıkrası hükümleri birlikte ele alınıp değerlendirildiğinde, "yapılan değişiklikle amaçlananın bu kapsam dâhilindeki suçlar bakımından kurum zararının ödenmesi halinde, olayın sanık ya da sanıkları hakkında ceza verilmesine yer olmadığı karar verilerek işin esasına girilmesinin önlenmesi" olduğu değerlendirilip, "kurum zararını gidermesi halinde hakkında ceza verilmesine yer olmadığı kararı verileceğine" ilişkin ihtarı içeren davetiyenin sanık yerine katılan kuruma çıkartıldığı, dosyada sanık adına çıkartılan söz konusu ihtarı içeren bir davetiyenin bulunmadığı, sanık müdafiinin de 02/10/2013 tarihli dileçesi ile kurum zararını giderdiklerini belirttiği anlaşılmakla; sanığın katılan kurumun zararını giderip gidermediği sorularak, gidermediğinin tespiti halinde, katılan kurumun cezasız ve vergisiz gerçek zararı bilirkişiye hesaplattırılıp, sanığa “bilirkişinin hesapladığı kurum zararını gidermesi durumunda 6352 sayılı Kanun'un geçici 2. maddesi gereğince hakkında ceza verilmesine yer olmadığına karar verileceğine" ilişkin bildirimde bulunulduktan sonra yasal sürenin geçmesi nedeni ile sanığa makul bir süre de tanınıp bu süre beklenilerek, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takdir ve tayininin gerekli olduğu gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesi,Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi uyarınca bu sebepten dolayı BOZULMASINA, 25/12/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.