Tebliğname No : 4 - 2009/130591MAHKEMESİ : Tosya Sulh Ceza MahkemesiTARİHİ : 25/11/2008NUMARASI : 2008/120 (E) ve 2008/232 (K)SUÇ : Hakaret, Kasten yaralama Dosya incelenerek gereği düşünüldü; Tebligat işlemlerinin yapıldığı tarihte yürürlükte bulunan Tebligat Kanunu’nun 10.maddesine göre tebligat, tebliğ yapılacak şahsa bilinen en son adresinde yapılır. Tebligat Kanununun 35.maddesinde kendisine veya adresine kanunun gösterdiği usullere göre tebliğ yapılan kimseye, adresini değiştirdiği takdirde yeni adresini hemen tebliğ yaptıran kaza merciine bildirme yükümlülüğü getirilmiş, bundan sonraki tebliğlerin bildirilen yeni adrese yapılacağı öngörülmüştür. Tebligat Kanunu’nun 35/2. maddesine ve o tarihte yürürlükte olan Tüzüğün 55.maddesine göre tebliğin usulüne uygun olarak yapılabilmesi için daha önce aynı adrese kanunun gösterdiği usullere göre bir tebligat yapılmış olması gerekmektedir. Aksi halde 35.maddeye göre tebligat yapılması mümkün değildir. Somut olayda sanık B.. T..’ın yokluğunda verilen karar, sorgusu sırasında mahkemeye bildirdiği adresine gönderilmiş, “muhatabın adreste tanınmadığı, muhtarlıkta kaydının bulunmadığı” belirtilerek tebligat evrakının iade edilmesi üzerine aynı adrese Tebligat Kanunu'nun 35.maddesine göre tebligat yapıldığı anlaşılmaktadır. Sanık Bayram’a bu adreste daha önce yapılmış herhangi bir tebligat bulunmadığından, 35.maddeye göre yapılan tebligat işlemi de geçersizdir. Açıklanan nedenlerle sanık B.. T..’ın temyiz başvurusunun süresinde olduğu kabul edilerek yapılan incelemede; 1- İddianamenin içeriğine, dosya kapsamına ve yakınanların anlatımlarına göre, sokakta başkaları ile kavga eden sanıkların, kolluk görevlilerince yakalanıp karakola götürüldükleri, karakolun içinde sanıkların bağırıp hakaret etmeleri üzerine polis memurlarının bu olaya müdahale ettikleri sırada, sanıkların polis memurlarına saldırıp vurduklarının iddia edildiği olayda, sanıkların eylemlerinin 5237 sayılı TCK'nın 265/1-3. maddesinde düzenlenen görevi yaptırmamak için direnme suçunu oluşturup oluşturmadığı hususundaki delilleri değerlendirme görevinin Asliye Ceza Mahkemesine ait olduğu gözetilerek, görevsizlik kararı verilmesi gerekirken yargılamaya devamla yazılı şekilde hüküm kurulması, 2- Uyap üzerinden alınan nüfus kayıt örneğinde, sanık M.. M..'ın hükümden sonra 10.04.2012 tarihined öldüğünün belirtilmesi karşısında; 5237 sayılı TCK'nın 64/1.maddesi uyarınca sanığın hukuki durumunun yerel mahkemece değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması, Bozmayı gerektirmiş, sanıklar B.. T.. ve M.. M..’ın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, diğer yönleri incelenmeyen hükmün bu sebepten dolayı BOZULMASINA, 5320 sayılı Yasanın 8/1.maddesinin yollamasıyla 1412 sayılı CMUK’nın 326/son. maddesi uyarınca yeni hüküm kurulurken bozma öncesi hükmolunan yaptırımın (cezanın) ve sonuçlarının ağırlaştırılamayacağı kuralının gözetilmesine, 25.12.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.