Tebliğname No : 3 - 2009/45867MAHKEMESİ : Ankara 24. Asliye Ceza MahkemesiTARİHİ : 04/11/2008NUMARASI : 2005/730 (E) ve 2008/914 (K)SUÇLAR : Hakaret, kasten yaralama Dosya incelenerek gereği düşünüldü; Yapılan duruşmaya, toplanan delillere, mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun oluşan kanaat ve takdirine göre diğer itirazlar yerinde görülmemiştir. Ancak; 1-Ceza yasasında, hapis cezası ile adli para cezasının seçenekli yaptırım olarak öngörüldüğü durumlarda mahkemece, öncelikle hapis ya da adli para cezasının neden seçildiğine ilişkin yasal ve yeterli gerekçe gösterilmeli, daha sonra ise alt ve üst sınırları arasında yasal ve yeterli gerekçe gösterilerek temel ceza belirlenmelidir. Somut olayda sanığa yüklenen suç kamu görevlisine karşı görevinden dolayı hakaret suçu olup, hakaret suçunun düzenlendiği 5237 sayılı TCK .nun 125/1 maddesinde hapis ve adli para cezası olarak öngörülen seçenekli yaptırım, aynı maddenin 3-a fıkrasında yer alan görevliye hakaret suçunu da kapsadığından, kamu görevlisine karşı hakaret suçundan, seçenekli yaptırımlardan neden hapis ya da adli para cezasına hükmedildiğinin yasal ve yeterli gerekçesi gösterilip, daha sonra hükmedilen hapis ya da adli para cezasının alt ve üst sınırı arasında temel cezanın belirlenmesinde yasal ve yeterli gerekçe gösterilmesi gerekirken, yalnızca hapis cezasının alt ve üst sınırları arasında temel cezanın belirlenmesine ilişkin gerekçe gösterilmesi, 2-Eylemin adliye koridorunda gerçekleşmesi nedeniyle hakaret suçunda TCK'nun 125/4. maddesinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi, 3-Hakaret ve yaralama suçlarından sanık hakkında uygulanan maddede öngörülen seçimlik cezalardan hapis cezası tercih edildiği halde, TCK'nun 50/2. maddesine aykırı olarak adli para cezasına çevrilmesi, 4-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelerin incelenmesinde sanığa yüklenen hakaret suçunun zarar oluşumuna elverişli olmadığı, yaralama suçundan ise dosyaya yansıyan bir zarar bulunmadığı ve adli sicil kaydına göre sabıkasız olduğu anlaşılan sanık hakkında 5271 sayılı CMK'nun 231.maddesinin 6.fıkrasının (b) bendinde belirtilen "sanığın kişilik özellikleri ile duruşmadaki tutum ve davranışları göz önünde bulundurularak yeniden suç işlemeyeceği hususunda kanaate varılması" koşulunun oluşup oluşmadığı değerlendirilerek, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerekirken, "sanığın karşı tarafın zararını karşılamadığı ve CMK 231 maddesindeki şartların bulunmadığı" biçimindeki yasal ve yeterli olmayan gerekçe ile hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmesi, Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin bu sebepten dolayı BOZULMASINA, 5320 sayılı Yasanın 8/1 maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK.nun 326/son maddesi uyarınca yeni hüküm kurulurken bozma öncesi hükmolunan yaptırımın (cezanın) ve sonuçlarının ağırlaştırılamayacağı kuralının gözetilmesine, 25.12.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.