Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 3088 - Karar Yıl 2012 / Esas No : 6707 - Esas Yıl 2011





Tebliğname No : 6 - 2008/200189MAHKEMESİ : Kızıltepe 1. Asliye Ceza MahkemesiTARİHİ : 03/07/2008NUMARASI : 2006/208 (E) ve 2008/317 (K)SUÇ : Elektrik enerjisi hırsızlığı Dosya incelenerek gereği düşünüldü; Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13/1. maddesi uyarınca, kamu davasına katılma üzerine, mahkumiyete karar verilmiş ise vekili bulunan katılan lehine, vekil duruşmalara katılmamış olsa dahi Tarifenin ikinci kısım ikinci bölümünde belirlenen avukatlık ücretinin sanığa yükletileceği gözetilmeden dilekçe yazım ücretine hükmedilmesi karşı temyiz bulunmadığından bozma nedeni yapılmamış, Dosya içeriğine göre diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak; 20/09/2006 tarihli keşfe elektrik bilirkişisi olarak iştirak eden S.Ş... tarafından düzenlenen bilirkişi raporlarına göre, kurulu güce göre yıllık ortalama 168.000 kw tüketimin olması gerektiği, suç tarihinden sonra 2006 yılındaki tüketimin 126244 kw ancak tutanak tarihinden önceki 2004 yılı tüketiminin 8313 kw olduğunun bildirildiği, mahkemece sonradan dosya üzerinde inceleme yapmak üzere seçilen bilirkişi C.K....'ın 18/06/2007 tarihli raporunda ise; kurulu güce göre yıllık ortalama 70560 kw olması gerektiği 2004 yılı tüketiminin bu miktarın üzerinde olduğunun bildirilmesi karşısında, raporlar arasındaki çelişkinin giderilmesi bakımından elektrikçi ve ziraatçı bilirkişilerden oluşturulacak bilirkişi kurulu marifetiyle mahallinde keşif yapılarak, sulanan alan ve sulama mevsimi gözetilerek, kurulu güce göre tüketebileceği ortalama elektrik miktarının bilirkişiye hesaplattırılarak, tüketim föyleriyle karşılaştırılıp, arasında aşırı bir oransızlık bulunup bulunmadığı, tutanaktan sonra tüketimde belirgin bir artış olup olmadığı konularında bilirkişi kurulundan önceki raporlar arasındaki çelişkiye de giderecek biçimde görüş alındıktan sonra sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması, Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 14/02/2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.