Tebliğname No : 2 - 2013/350959MAHKEMESİ : Bakırköy 28. Asliye Ceza MahkemesiTARİHİ : 26/02/2013NUMARASI : 2012/1000 (E) ve 2013/316 (K)Suç : Karşılıksız yararlanmaDosya incelenerek gereği düşünüldü:CMK’nın 42. maddesinin 1. fıkrasında, “Süresi içinde usul işlemi yapılsaydı, esasa hangi mahkeme hükmedecek idiyse,eski hale getirme dilekçesi hakkında da o mahkeme karar verir” şeklindeki düzenleme karşısında,hükmün temyizi aşamasında ileri sürülen eski hale getirme istemi hakkında Dairemizce ve öncelikle karar verilmesi gerektiğinden, 26.02.2013 tarihli gerekçeli kararın hükümlünün adresinin kapalı olduğu gerekçesiyle komşusu A.. C.'a haber verilerek muhtara teslim edilip hükümlünün kapısına 2 nolu formülün yapıştırıldığı belirtilmek suretiyle tebliğ edildiği yazılmış ise de hükümlünün oturduğu apartmanda A.C. diye birinin oturmadığına dair apartman yöneticisinin beyanını içiren yazı örneğini dosyaya sunmuş olması karşısında hükümlüye yapılan gerekçeli karar tebliği geçersiz olduğundan hükümlünün eski hale getirme talebinin kabulü ile öğrenme üzerine yaptığı temyiz isteminin süresinde olduğu belirlenerek yapılan incelemede;02.07.2012 tarihinde kabul edilip 28344 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan ve 05.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6352 sayılı “Yargı Hizmetlerinin Etkinleştirilmesi Amacıyla Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması ve Basın Yoluyla İşlenen Suçlara İlişkin Dava ve Cezaların Ertelenmesi Hakkındaki” Kanun'un geçici 2. maddesinin 1. ve 2. fıkrası hükümleri birlikte ele alınıp değerlendirildiğinde, "yapılan değişiklikle amaçlananın bu kapsam dâhilindeki suçlar bakımından kurum zararının ödenmesi halinde, olayın sanık ya da sanıkları hakkında ceza verilmesine yer olmadığı karar verilerek işin esasına girilmesinin önlenmesi" olduğu değerlendirilip, anılan Kanunun Geçici 2. maddesi gereğince; sanığa, “şikâyetçi kurumun bilirkişi tarafından tespit edilecek olan vergi ve cezalardan arındırılmış gerçek zararını gidermesi halinde hakkında ceza verilmesine yer olmadığı kararı verileceği” hususunda bildirimde bulunulduktan sonra yasal sürenin geçmesi nedeni ile sanığa makul bir süre de tanınıp bu süre beklenilerek, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takdir ve tayininin gerekli olduğu gözetilmeden, miktar belirtilmeksizin yapılan ödeme ihtaratına dayanılarak yazılı şekilde karar verilmesi, Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan diğer yönleri incelenmeyen hükmün bu sebepten dolayı istem gibi BOZULMASINA, 22.12.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.