Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 30382 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 21773 - Esas Yıl 2014





Tebliğname No : 6 - 2013/257213MAHKEMESİ : Tuzla 1. Asliye Ceza MahkemesiTARİHİ : 16/10/2007NUMARASI : 2006/1232 (E) ve 2007/772 (K)SUÇ : Hırsızlık, konut dokunulmazlığını bozma Dosya incelenerek gereği düşünüldü: Yokluğunda verilen mahkumiyet hükmünün sanık G.. P..'ın bilinen son adresine çıkartılan tebligatın, muhatabın taşındığına dair şerh verilerek 07/03/2011 tarihinde Tebligat Kanunu'nun 21/2. maddesine göre tebliğ edildiği, ancak gösterilen adres muhatabın adres kayıt sistemindeki adresi olmadığından, sanığın yokluğunda verilen kararın, sorgusunda bildirdiği adresinde tebliği için çıkartılan tebligatın, muhatabın tanınmadığından bahisle iade edilmesi üzerine, sanığın adres kayıt sistemindeki adresi araştırılıp bu adrese tebligat işleminin yapılması gerekirken, sanığın adres kayıt sistemindeki yerleşim yeri adresi araştırılmadan, yukarıdaki adrese Tebligat Kanunu'nun 21/2. maddesi gereğince 07/03/2011 tarihinde yapılan tebligatın usulsüz olduğunun anlaşılması karşısında; sanık tarafından öğrenme üzerine 04/07/2013 tarihinde yapılan temyiz isteminin süresinde olduğu kabul edilerek yapılan incelemede; Dosya içeriğine göre diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak; 1- Katılanın ifadelerinde “saat 00:00 sıralarında ... plaka sayılı 2002 model Mercedes Benz marka otosunu evinin önüne park ederek saat 01:00 sıralarında ikametinde istirahate ayrıldığını, aynı gün sabah saat 08:00 sıralarında uyandığında evinin dağınık ve aracının yerinde olmadığını fark ettiğini” belirtmesi karşısında; suçun işlendiği zaman diliminin kesin olarak bilinmemesi nedeniyle “kuşkudan sanık yararlanır” kuralı uyarınca eylemin gündüzleyin işlendiğinin kabulü ile hırsızlık suçunda 5237 sayılı TCK'nın 143. maddesinin uygulanamayacağı, yine konut dokunulmazlığını bozma suçundan hüküm kurulurken anılan Yasa'nın 116/1.maddesinin uygulanması gerektiği gözetilmeden TCK'nın 116/4. maddesi gereğince fazla cezaya hükmolunması, 2- Sanığın konut dokunulmazlığını bozma suçunu birden fazla kişi ile birlikte işlediği mahkemece kabul edildiği halde, 5237 sayılı TCK'nın 119/1-c maddesinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi, 3- Kasten işlemiş olduğu suçlardan hapis cezası ile mahkumiyetinin yasal sonucu olarak sanığın 5237 sayılı TCK'nın 53/1.maddesinin “a,b,c,d,e” bendinde yazılı haklardan aynı maddenin 2. fıkrası uyarınca cezanın infazı tamamlanıncaya kadar, ancak “kendi altsoyu” üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından ise anılan maddenin 3.fıkrası uyarınca mahkum olduğu hapis cezalarından koşullu salıverilinceye kadar yoksun bırakılmasına karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi, 4- Hükümden sonra 08/02/2008 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren 5728 sayılı Yasa'nın 562. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK'nın 231. maddesi uyarınca; konut dokunulmazlığını bozma suçundan hükmolunan cezanın tür ve süresine göre hükmün açıklanmasının geri bırakılıp bırakılmayacağı hususunun değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması, Bozmayı gerektirmiş sanık ve müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı istem gibi BOZULMASINA, 17/12/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.