Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 30238 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 33054 - Esas Yıl 2014
MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSUÇ : Hırsızlık, mala zarar vermeHÜKÜM : MahkumiyetDosya incelenerek gereği düşünüldü:1-Sanık hakkında mala zarar verme suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz isteminin incelenmesinde;Mala zarar verme suçundan hükmolunan cezanın miktar ve türüne göre hükmün; 14.04.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6217 sayılı Kanun'un 26. maddesiyle, 5320 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkındaki Kanuna eklenen geçici 2. maddesinde, Bölge Adliye Mahkemeleri faaliyete geçinceye kadar hapis cezasından verilenler hariç olmak üzere sonuç olarak belirlenen üçbin Türk Lirası dahil adli para cezasına ilişkin mahkumiyet hükümlerine karşı temyiz yasa yoluna başvurulamayacağı öngörülmekle, hüküm tarihine göre temyizi mümkün olmadığından, sanığın temyiz isteğinin 5320 sayılı Kanunun 8. maddesine göre yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK'nın 317. maddesi gereğince REDDİNE,2-Sanık hakkında hırsızlık suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz isteminin incelenmesinde;Dosya içeriğine göre diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak;Sanığın, üzerine atılı hırsızlık suçundan 21/01/2009 tarihli hüküm ile mahkumiyetine karar verildiği, bu hükmün sanık tarafından temyizi üzerine Dairemizin 2012/15215 E - 2013/933 K sayılı ilamı ile "yasal ve yeterli olmayan gerekçe ile san??k hakkında hapis cezasının ertelenmesine yer olmadığına karar verildiği" gerekçesiyle bozulduğu, bozma üzerine yapılan yargılamada mahkemece bozma ilamına uyulmasına karar verildiği halde, adli sicil kaydına göre suç tarihinde 5237 sayılı TCK'nın 51/1-a bendine göre tayin olunan hapis cezasının ertelenmesine engel olmayan adli para cezasına ilişkin sabıkasının bulunduğu belirlenen sanık hakkında, ertelemeye yer olmadığına karar verilirken, aynı Kanun'un 51/1-b bendinde belirtilen “suçu işledikten sonra yargılama sürecinde gösterdiği pişmanlık dolayısıyla tekrar suç işlemeyeceği konusunda kanaat oluşması” koşulunun oluşup oluşmadığı değerlendirilerek sonucuna göre sanığın hukuki durumunun belirlenmesi ve Yargıtay denetimine elverişli olacak şekilde takdirin gerekçelerinin kararda gösterilmesi gerekirken, "sanığın sabıkası olduğundan" biçimindeki yasal ve yeterli olmayan gerekçe ile sanık hakkında 5237 sayılı TCK'nın 51. maddenin uygulanmasına yer olmadığına karar verilmesi,Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi uyarınca bu sebepten dolayı istem gibi BOZULMASINA, 16/12/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.