MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSUÇLAR : Hırsızlık, konut dokunulmazlığını bozma, mala zarar vermeHÜKÜM : MahkumiyetDosya incelenerek gereği düşünüldü;I- Sanık ... hakkında iş yeri dokunulmazlığının bozma ve mala zarar verme suçlarından kurulan hükümlere yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;Yapılan duruşmaya, toplanan delillere, gerekçeye, hakimin kanaat ve takdirine göre, temyiz itirazları yerinde olmadığından, reddiyle, hükümlerin istem gibi ONANMASINA,II- Sanık ... hakkında hırsızlık ile suça sürüklenen çocuk ... ve sanıklar ..., ... ve ... hakkında hırsızlık, mala zarar verme ve işyeri dokunulmazlığını bozma suçlarından kurulan hükümlere yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;1- Suça sürüklenen çocuk ... ile sanıklar ..., ... ve ...'nin atılı suçları işlediğine dair sanık ...'in suç atma niteliğindeki soyut iddiası dışında mahkumiyetlerine yeterli hukuka uygun, kuşkudan uzak, kesin, yeterli ve inandırıcı kanıtlar gösterilip, karar yerinde tartışılmadan yerinde ve yeterli olmayan gerekçeyle yazılı biçimde hırsızlık, işyeri dokunulmazlığını bozma ve mala zarar verme suçlarından mahkumiyetlerine karar verilmesi,Kabule göre de;a- Sanıklardan ...'ın yakalandığında suçunu itiraf etmesi ve suça konu çalınan eşyaların bir kısmını evinin yakınındaki tarlaya gömdüğünü söylemesi üzerine, eşyaların saklandığı yerden çıkartılarak yakınana iadesinin sağlanması ve yakınanın da yargılama sırasında 01.07.2009 tarihli celsede sanık ...'in tüm zararlarını karşıladığını beyan etmesi karşısında; yakınana kısmi iadeyi kabul edip etmediği ve suça sürüklenen çocuk ... ile sanıkların etkin pişmanlık hükümlerinden faydalanmalarına rıza gösterip göstermediği sorularak neticesine göre sanık ... ile etkin pişmanlığa açıkça karşı duruş sergilemeyen suça sürüklenen çocuk ... İşçiler ile sanıklar ..., ... ve ... hakkında hırsızlık suçundan 5237 sayılı TCK.nın 168/1. maddesinin uygulanma koşullarının değerlendirilmesi gerektiğinin düşünülmemesi, b- 5237 sayılı TCK.nun 50. maddesinin 1. fıkrasının (d) bendindeki düzenlemenin, "...belirli yerlere gitmekten veya belirli etkinlikleri yapmaktan yasaklanma..."yı öngördüğü, yasada geçen "etkinlik" kavramının ise, "...insanın, çevresiyle arasındaki ilişkileri düzenleyen her türlü eylem-çalışma, iş yapma, işlerlik ve devinimi ” ifade ettiği, bu fıkraya göre belirli yerler ve etkinlikler; suça sürüklenen çocuğun suç işlemesinde, suça yönelmesinde ya da zararlı alışkanlıklar edinmesinde veya bağımlılık yapan maddeler kullanmasında çevresel, psikolojik, sosyal veya ekonomik etkisi bulunan yada suça sürüklenen çocuğun yeniden suç işlemesine yol açan etkenleri tetikleyecek yerler veya etkinliklerdir. Bu bağlamda suça sürüklenen çocuk hakkında hükmedilecek seçenek yaptırımın infazı ile ulaşılmak istenilen temel amacın, suça sürüklenen çocuğun yeniden suç işlemesini engelleyici etkenleri güçlendirmek, toplumu suça karşı korumak, suça sürüklenen çocuğun sosyalleşmesini teşvik etmek, üretken ve kanunlara ve toplumsal kurallara saygılı, sorumluluk taşıyan bir yaşam biçimine uyumunu kolaylaştırmak niteliğinde olması gerektiği gözetilmeden, suça sürüklenen çocuk ... İşçiler hakkında hükmedilen hapis cezasının, 5237 sayılı TCK.nun 50/1-d maddesi uyarınca “ikinci derece dahil kan hısımları dışında düğünlere gitmekten yasaklanma ” yaptırımına çevrilmesi,Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuk ... İşçiler müdafii ile sanıklar ..., ..., ... ve ...'nin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 14.01.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.