Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 30182 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 32114 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ :Çocuk MahkemesiSUÇ : Hırsızlık, mala zarar vermeHÜKÜM : MahkumiyetDosya incelenerek gereği düşünüldü:I- Mala zarar verme suçundan kurulan hükme yönelik temyiz incelemesinde;Mala zarar verme suçundan doğrudan hükmolunan adli para cezasının miktar ve türüne göre; 14.04.2011 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren 31.03.2011 tarih ve 6217 sayılı Yasa'nın 26. maddesi ile 5320 sayılı Ceza Muhakemesi Kanun'un Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun'a eklenen geçici 2. maddesi gereğince doğrudan hükmolunan 3000 TL dahil adli para cezasına mahkumiyet hükümlerinin temyizi mümkün olmadığından suça sürüklenen çocuğun temyiz isteğinin 1412 sayılı CMUK'nın 317. maddesi gereğince istem gibi REDDİNE,II- Hırsızlık suçundan kurulan hükme yönelik temyiz itirazlarına gelince;Hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmesi halinde 19.12.2006 tarihinden önce yürürlükte bulunan 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanunun'un 23/5. maddesinde “denetimli serbestlik süresi içerisinde işlediği kasıtlı bir suçtan dolayı hapis cezasına mahkum olmadığı ve yükümlülüklerine uygun davranıldığı takdirde davanın düşmesine karar verilir” hükmü gereğince, suça sürüklenen çocuk hakkında denetim süresi içerisinde yakınanlara yönelik işlemiş olduğu kasten yaralama suçundan dolayı ... Sulh Ceza Mahkemesinin 18.01.2011 tarih ve 2010/406-2011/11 E-K. sayılı kararı ile TCK.nun sırasıyla 86/2, 86/3-a, 62/1 maddeleri uyarınca 5 ay hapis cezasına, tayin olunan hapis cezasının aynı Yasa'nın 50/1-f maddesi uyarınca suça sürüklenen çocuğun kamuya yararlı bir işte çalışma seçenek tedbirine çevrildiğinin anlaşılmış olması karşısında, suça sürüklenen çocuk lehine olan 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanununun 23. maddesinin 6. fıkrasındaki hapis cezasına mahkum olma koşulunun gerçekleşmemiş olması nedeniyle hükmün açıklanmasına karar verilemeyeceği gözetilmeden yazılı şekilde hükmün açıklanmasına karar verilmesi, Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuğun temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan diğer yönleri incelenmeyen hükmün bu sebepten dolayı BOZULMASINA, 16.12.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.