Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 2993 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 11100 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSUÇ : Hırsızlık, İşyeri dokunulmazlığını bozmaHÜKÜM : MahkumiyetDosya incelenerek gereği düşünüldü;Oluş ve tüm dosya kapsamından, suça sürüklenen çocuk ...'ın olay günü gündüz mağdurların yöneticisi olduğu derneğe giderek masa üzerinden derneğe ait anahtarı aldıktan sonra, aynı gün gece diğer sanıklar ile birlikte gelerek haksız yere ellerinde bulundurdukları anahtar ile derneğin kapısını açmak suretiyle hırsızlık olayını gerçekleştirdiklerinin anlaşılması karşısında, sanıklar ve suça sürüklenen çocuğun eylemlerinin, 5237 sayılı TCK.nun 142/2-d maddesinde tanımlanan hırsızlık suçunu oluşturduğu gözetilmeden suç vasfının değerlendirilmesinde yanılgıya düşülerek, aynı yasanın 142/1-b maddesi gereğince uygulama yapılması, sanıklar ... ve ...'nin, suça sürüklenen çocuk ... ile birlikte önceden fikir ve eylem birliği içinde işyerine girip suça konu eşyaları çalması şeklindeki eylemlerinin, 5237 sayılı TCK.nun 37/1. maddesi kapsamında kaldığı gözetilmeden, aynı Yasanın 39. maddesi ile uygulama yapılması,sanıkların ve suça sürüklenen çocuğun üzerlerine atılı işyeri dokunulmazlığını bozma suçunu birlikte işlediklerinin anlaşılması karşısında, sanıklar ve suça sürüklenen çocuk hakkında 5237 sayılı TCY.nun 119/1-c maddesinin uygulanmaması karşı temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.I-Sanıklar ... ve ... hakkında hırsızlık ve işyeri dokunulmazlığını bozma suçlarına yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde; Yapılan duruşmaya, toplanan delillere, mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun oluşan kanaat ve takdirine göre diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak; Velayet, vesayet ve kayyımlık yetkilerine ilişkin haklardan yoksunluğun 5237 sayılı TCY.nın 53/3. maddesi uyarınca yalnızca kendi alt soyundaki kişiler bakımından koşullu salıverilmeyle sona ereceği gözetilmeden, anılan hakların yönelik olduğu kişiler bakımından bir ayrım yapılmadan, sanıkların; aynı Yasanın 53/1-c maddesinde yazılı haklardan koşullu salıvermeye kadar yoksun bırakılmasına karar verilmesi, Bozmayı gerektirmiş, sanıklar ... ve ...'ın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün açıklanan nedenle BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi aracılığıyla CMUK’nun 322.maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, hüküm fıkrasından; 5237 sayılı TCY.nın 53/1. maddesinin uygulanmasına ilişkin bölüm tümden çıkarılarak yerine “Kasten işlemiş olduğu suçtan hapis cezasıyla mahkûmiyetinin yasal sonucu olarak sanığın, 5237 sayılı TCY.nın 53/1.maddesinin “a, b, c, d, e” bentlerinde yazılı haklardan aynı maddenin 2. fıkrası uyarınca, cezanın infazı tamamlanıncaya kadar, kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından ise anılan maddenin 3. fıkrası uyarınca mahkum olduğu hapis cezasından koşullu salıverilinceye kadar yoksun bırakılmasına,” tümcesinin eklenmesi suretiyle diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, II-Suça sürüklenen çocuk ... hakkında hırsızlık ve işyeri dokunulmazlığını bozma suçlarından kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;Dosya içeriğine göre diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak; 1-5237 sayılı TCK.nun 50/3. maddesi gereğince, daha önce hapis cezasına mahkum edilmemiş olup, suçu işlediği tarihte onsekiz yaşını doldurmamış olan suça sürüklenen çocuk hakkında belirlenen kısa süreli hapis cezalarının, aynı maddenin 1. fıkrasında yazılı seçenek yaptırımlardan birine çevrilmesinin zorunlu olduğunun gözetilmemesi,2- 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 53/4. maddesinde yer alan "kısa süreli hapis cezası ertelenmiş veya fiili işlediği sırada onsekiz yaşını doldurmamış olan kişiler hakkında birinci fıkra hükmü uygulanmaz." şeklindeki düzenleme karşısında, suça sürüklenen çocuk hakkında, aynı Kanun'un 53/1. maddesindeki haklardan yoksun bırakılmasına karar verilemeyeceğinin gözetilmemesi,Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuk müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebepten dolayı BOZULMASINA, 06.02.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.