Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 29849 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 34912 - Esas Yıl 2014





Tebliğname No : KD - 2014/242215MAHKEMESİ : Balıkesir 1. Sulh Ceza MahkemesiTARİH VE NO :02.12.2009 -700-927 SUÇ :Hakaret Sanık A.. E..'in kamu görevlisine hakaret suçundan mahkumiyetine ilişkin Balıkesir 1. Sulh Ceza Mahkemesinin 02.12.2009 tarih, 700-927 sayılı kararının, sanık tarafından temyizi üzerine, Dairemizce yapılan temyiz incelemesi sonunda; 04.06.2013 gün, 27091-14555 sayılı ilam ile onanmasına karar verilip, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 14.11.2014 gün, 2014/242215 sayılı itirazı üzerine dosya dairemize gönderilmekle yapılan incelemede; Dosya incelenerek gereği düşünüldü: Ankara 1 Nolu F Tipi Ceza İnfaz Kurumunda başka suçtan hükümlü bulunan sanığın İzmir Adliyesinde görülen dava nedeniyle nakli sırasında, 25.12.2006 tarihinde mola verilen Balıkesir Ceza İnfaz Kurumunda, 26.12.2006 günü ise İzmir Adliyesinde, nakilde devriye komutanı olarak görevli olan yakınan Jandarma Başçavuş A.. Y..'a hakaret etmesi nedeniyle hakkında zincirleme suç hükümlerinin uygulanması gerektiği bu nedenle, İzmir Adliyesinde işlenen hakaret suçu nedeniyle İzmir 5. Sulh Ceza Mahkemesinde görülen dava ile bu davanın birleştirilmesi için hükmün bozulmasına karar verilmesi gerektiğine ilişkin Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının itirazının KABULÜNE, Dairemizin 04.06.2013 gün, 27091-14555 sayılı ilamının KALDIRILMASINA karar verilerek yapılan incelemede; Suç tarihinin gerekçeli karar başlığında 25.12.2006 yerine, 30.01.2007 olarak gösterilmesi mahallinde giderilebilir yazım hatası olarak görüldüğünden, sanık hakkında kamu görevlisine karşı görevinden dolayı hakaret suçundan hüküm kurulurken temel cezanın doğrudan 5237 sayılı TCK’nın 125/3-a. maddesi uyarınca 1 yıl olarak belirlenmesinden sonra artırma ve indirmelerin yapılması gerekirken, TCK’nın 125/1. maddesi uyarınca 3 ay hapis cezasına hükmolunup, aynı Kanun’un 125/3-a. maddesi gereğince cezanın artırılması suretiyle uygulama yapılması sonuca etkili görülmediğinden, sanığın adli sicil kaydında yer alan Eskişehir Ağır Ceza Mahkemesinin 18.11.2003 tarih, 5-380 sayılı ilamı nedeniyle mükerrir olduğunun gözetilmemesi ise karşı temyiz bulunmadığından bozma nedeni yapılmamıştır. Dosya içeriğine göre diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak; 1- Ankara 1 Nolu F Tipi Ceza İnfaz Kurumunda başka suçtan hükümlü bulunan sanığın İzmir Adliyesinde görülen dava nedeniyle nakli sırasında, 25.12.2006 tarihinde mola verilen Balıkesir Ceza İnfaz Kurumunda, 26.12.2006 günü ise İzmir Adliyesinde, nakilde devriye komutanı olarak görevli olan yakınan Jandarma Başçavuş A.. Y..'a hakaret etmesi nedeniyle, Balıkesir'de işlenen suç nedeniyle bu davanın açıldığı, İzmir'de işlenen eylem nedeniyle de İzmir 5. Sulh Ceza Mahkemesinin 2007/1810 esas sayılı dosyasına konu davanın açıldığı, ancak nakil işleminin devamı sırasında kısa aralıklarla aynı mağdura iki defa hakaret eden sanık hakkında 5237 sayılı TCK'nın 43. maddesi uyarınca zincirleme suç hükümlerinin uygulanması gerektiği gözetilerek, daha sonra açıldığı anlaşılan İzmir 5. Sulh Ceza Mahkemesindeki davanın akibeti araştırılarak yasal olarak olanaklı ise bu dava ile birleştirilmesi, kesinleşmiş ise dava dosyası getirtilip incelenerek, sanığın her iki eylemi nedeniyle 5237 sayılı TCK'nın 125/3-a, 43/1, maddeleri uyarınca uygulama yapılarak sonuç olarak hükmedilecek cezadan, 26.12.2006 günlü eylem nedeniyle verilen ceza miktarı indirildikten sonra, infazı gereken sonuç cezanın tespiti suretiyle hüküm kurulması gerektiğinin gözetilmemesi, 2- Kabule göre de; Hakaret suçunda, 5237 sayılı TCK'nın 125/4. maddesinde ağırlaştırıcı neden olarak öngörülen aleniyetin gerçekleşmesi için olay yerinde başkalarının bulunması yeterli olmayıp, hakaretin belirsiz sayıda kişi tarafından görülme, duyulma ve algılayabilme olasılığının bulunması gerektiği gözetildiğinde, suç tutanağında sanığın Balıkesir Ceza İnfaz Kurumuna teslimi sırasında hakaret ettiğinin belirtilmesi karşısında; hakaretin cezaevinin hangi biriminde yapıldığı tutanak tanıklarından sorularak, açıklanan ilkeler çerçevesinde aleniyetin gerçekleşip gerçekleşmediğinin belirlenmesi gerekirken, eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması, Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebeplerden dolayı istem gibi (BOZULMASINA), 11/12/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.