Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 2973 - Karar Yıl 2011 / Esas No : 32111 - Esas Yıl 2010





Tebliğname No : 2 - 2009/76844MAHKEMESİ : Sürmene Sulh Ceza MahkemesiTARİHİ : 09/07/2008NUMARASI : 2008/153SUÇ : Kasten yaralamaDosya incelenerek gereği düşünüldü;Katılan sanık C.. Ç.. vekilinin temyiz isteminin hükmü yalnızca sanık müdafii sıfatı ile temyiz ettiği belirlenerek yapılan incelemede; Adli tatil süresi içerisinde yapılan tebliğ işleri geçerli olup, CMK.nun 331.maddesi ve 14.02.1934 gün 47/1 Sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı gereğince temyiz süresinin adli tatilin bittiği günden itibaren başlayacağı dikkate alınarak sanık müdafiinin 12.09.2008 havale tarihli temyiz dilekçesinin bir haftalık yasal sürede verildiği anlaşıldığından tebliğnamedeki temyiz isteğinin reddine ilişkin düşünceye katılınmamıştır. 1-Sanık C.. Ç.. hakkında katılan sanık G.K..ı'yı kasten yaraladığı iddiasıyla kamu davası açılmış ise de; sanığın suçlamayı kabul etmemesi, kovuşturma evresinde savcılıktaki ifadesini tekrar eden katılan Gökmen'in sanığın kendisine vurmadığını, yalnızca iteklediğini iddia etmesi, keza katılana ait adli rapor içeriğinde darp-cebir izine rastlanmadığının belirtilmesi ve olayın görgü tanığı S.Ç..'in savcılıktaki ifadesinde sanığın elleri ile Gökmen'e vurduğunu belirttiği halde, kovuşturma evresinde önceki ifadesini kabul etmeyerek birbirlerine vurduklarını görmediğini beyan etmesi karşısında; sanığın üzerine atılı suçun sübutuna ilişkin delillerin nelerden ibaret olduğu karar yerinde açıklanıp tartışılmadan, yetersiz gerekçe ile yazılı şekilde mahkumiyet kararı verilmesi, 2-Kabule göre de; Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 03.02.2009 tarih ve 2008/ 11-250 2009/13 sayılı kararında da kabul edildiği gibi, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmesinde nazara alınacak zararın maddi zarar olduğu, manevi zararı kapsamadığı, olayda katılanın tazminat talebi bulunmadığı gibi, dosya içindeki bilgi ve belgelerin incelenmesinde sanığa yüklenen suçtan doğan herhangi bir maddi zararının da bulunmadığı ve adli sicil kaydına göre sabıkasız olduğu anlaşılan sanık hakkında ''suçun işlenmesiyle kamunun uğradığı zararın aynen iade, suçtan önceki hale getirme veya tazmin suretiyle tamamen giderilmediği'' biçimindeki 5271 Sayılı Kanunun 231. maddesinin 6. fıkrasının a,b ve c bentlerinde belirtilen gerekçeleri içermediği için yasal ve dosya içeriğine uygun olmayan gerekçe ile sanık hakkında aynı kanunun 231/5. maddesinin uygulanmasına yer olmadığına karar verilmesi, Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı BOZULMASINA, 16.02.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.