Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 2954 - Karar Yıl 2012 / Esas No : 37819 - Esas Yıl 2011





Tebliğname No : 4 - 2007/213600MAHKEMESİ : Şişli 3. Asliye Ceza MahkemesiTARİHİ : 27/03/2007NUMARASI : 2005/267 (E) ve 2007/275 (K)SUÇ : Hakaret ve Konut dokunulmazlığını ihlal Dosya incelenerek gereği düşünüldü; A- Katılan vekilinin konut dokunulmazlığını ihlal suçundan kurulan beraat hükmüne yönelik temyiz itirazlarının incelenmesi neticesinde; Sanığa atılı konut dokunulmazlığını ihlal suçunun gerektirdiği cezanın miktar ve nev’i itibariyle tabi olduğu 765 sayılı TCK.nun 102/4 maddesine göre hesaplanan beş yıllık asli zamanaşımının sanığın sorgusunun yapıldığı 03.03.2006 tarihi ve inceleme tarihleri arasında gerçekleştiği anlaşılmakla, hükmün BOZULMASINA,1412 sayılı CMUK.nun 322.maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak sanık hakkındaki kamu davasının 5271 Sayılı CMK.nun 223/8. maddesi uyarınca DÜŞÜRÜLMESİNE, B- Hakaret suçundan kurulan hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesi neticesinde; Dosya içeriğine göre diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak; 1- Mahkeme kararının gerekçe bölümünde hakaret suçu bakımından 765 Sayılı TCK hükümlerinin sanık lehine olduğu belirlenip 765 Sayılı TCK hükümlerince sanığın cezalandırılmasına karar verildiği , hüküm kısmında sanık hakkında önce 765 Sayılı TCK hükümlerince mahkumiyet hükmü kurulup ardından çelişki oluşturacak biçimde 5237 sayılı TCK hükümlerinin sanık lehine olduğundan bahisle sanığın ikinci defa 5237 Sayılı TCK hükümlerince mahkumiyetine karar verilmek suretiyle hükümler arasında çelişki yaratılması, 2- Hükümden önce 19.12.2006 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren 5560 sayılı Yasa’nın 23.maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK.nun 231.maddesi uyarınca soruşturulması ve kovuşturulması şikayete bağlı suçla ilgili olarak yapılan yargılama sonucunda, hükmolunan cezanın tür ve süresine göre hükmün açıklanmasının geri bırakılıp bırakılmayacağı hususunun değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması, Bozmayı gerektirmiş, katılan vekilinin ve sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı istem gibi BOZULMASINA, 14.02.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.