Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 28972 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 26085 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSUÇ : Hırsızlık, işyeri dokunulmazlığını bozma, mala zarar vermeHÜKÜM : MahkumiyetDosya incelenerek gereği düşünüldü:Sanıkların her bir katılana yönelik eylemleri nedeniyle ayrı değerlendirme yapılarak, uygulama maddeleri ayrı ayrı gösterilip denetime olanak sağlayacak biçimde ayrı ayrı hüküm kurulması gerekirken, toplu uygulama yapılması suretiyle CMK'nın 232. maddesine aykırı davranılması sonuca etkili görülmemiştir.İşyeri dokunulmazlığının ihlali suçunun birden fazla kişi tarafından işlenmesi nedeniyle sanıklar hakkında 5237 sayılı TCK'nın 119/1-c maddesinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.Dosya içeriğine göre diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak;5237 sayılı TCK'nın 53/1-c maddesinde belirtilen kendi alt soyu üzerindeki velayet hakkından; vesayet veya kayyımlığa ait bir hizmette bulunmaktan yoksun bırakılma güvenlik tedbirinin aynı maddenin 3. fıkrası uyarınca koşullu salıverme tarihine kadar uygulanabileceğinin gözetilmeden, yazılı şekilde karar verilmesi,Bozmayı gerektirmiş, sanıkların temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, ancak bu aykırılığın aynı Kanun'un 322. maddesine göre düzeltilmesi mümkün olduğundan sanıklar hakkında 5237 sayılı TCK'nın 53/1 maddesinde sayılan hakları kullanmalarına ilişkin cümlenin hüküm metninden çıkarılarak yerine sanıkların 5237 sayılı TCK'nın 53. maddesinin birinci fıkrasının a-b-c-d ve e bentlerinde belirtilen haklardan cezalarının infazı tamamlanıncaya kadar, aynı maddenin birinci fıkrasının (c) bendinde gösterilen hak yoksunluğunun kendi altsoyları üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından koşullu salıverilinceye kadar yoksun bırakılmalarına karar verilmesi suretiyle; diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün istem gibi DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 04/12/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.