Tebliğname No : 6 - 2013/365477MAHKEMESİ : Isparta 2. Asliye Ceza MahkemesiTARİHİ : 10/10/2013NUMARASI : 2013/338 (E) ve 2013/557 (K)SUÇ : Hırsızlık, konut dokunulmazlığının ihlali Dosya incelenerek gereği düşünüldü: Dosya içeriğine göre diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak; 1-Açıklanması geri bırakılan hükmün, açıklanması için 5271 sayılı CMK’nın 231. maddesinin 1. fıkrası uyarınca duruşma açılarak ve oluşan yeni durum karşısında, duruşma açıldığından ve yargılamaya devam olunduğundan sanık ile varsa katılan haberdar edilip, hakkındaki hükmün açıklanması geri bırakılan sanığın, denetim süresi içinde kasten yeni bir suç işlediğinin ya da denetimli serbestlik tedbirine ilişkin yükümlülükleri yasal ve geçerli bir mazereti bulunmadığı halde yerine getirmediğinin yapılan duruşma sonunda tespiti halinde, 5271 sayılı CMK'nın 231. maddesinin 11. fıkrası gereğince hüküm ilk şekliyle açıklanır. Bu iki halin gerçekleştiğinin saptanması durumunda, mahkemece yapılacak işlem, önceden verilen ancak hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararına konu olması nedeniyle hukuki varlık kazanmayan hükmün açıklanmasından ibarettir. Bu iki koşuldan birine aykırılık nedeniyle hükmün açıklanması halinde mahkemece uygulanmasında yasal zorunluluk bulunduğu halde, hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilmesi nedeniyle 5560 sayılı Kanun'un 23. maddesi ile CMK'nın 231. maddesine eklenen 7. fıkra gereğince uygulanamayan yasal hükümler hariç olmak üzere, önceki hükümde bir değişiklik yapılamayacaktır. Açıklanan bu hükümdeki hukuka aykırılıklar ise temyiz ya da kanun yararına bozma yoluyla Yargıtay’ca yapılacak inceleme sonucunda giderilebilecektir. Ancak; hakkındaki hükmün açıklanması geri bırakılan sanık denetim süresi içinde kasten yeni bir suç işlemediği halde yalnızca kendisine yüklenen yükümlülükleri yerine getirememiş olabilir. Bu durumda ise mahkeme; hükmün açıklanması amacıyla yapılan duruşma sonucunda denetimli serbestlik tedbirine ilişkin yükümlülükleri yerine getiremeyen sanığın, söz konusu yükümlülüğü yerine getirememe nedeniyle ilgili durumunu değerlendirerek, cezanın yarısına kadar belirleyeceği bir kısmının infaz edilmemesine, ya da koşulların varlığı halinde hükümdeki hapis cezasının ertelenmesine veya seçenek yaptırımlara çevrilmesine ilişkin karar vererek yeni bir mahkumiyet hükmü kurabilir. Ancak hiçbir durumda mahkemece, sübut ve nitelendirmeye ilişkin önceki uygulamadan farklı bir uygulama yapılması olanaklı değildir. Bu açıklamalar ışığında somut olay değerlendirildiğinde; denetim süresi içerisinde kasten yeni bir suç işlediği anlaşılan suça sürüklenen çocuk hakkındaki geri bırakılan hükmün aynen açıklanması gerekirken, adli sicil kaydına göre daha önce kasıtlı bir suçtan dolayı üç aydan fazla hapis cezasına mahkûm edilmiş olan çocuk hakkında hükmedilen hapis cezasının ertelenemeyeceği hususu da dikkate alınmadan, açıklanan şimdiki hükümle belirlenen hapis cezalarının ertelenmesine karar verilerek 5271 sayılı CMK’nın 231 / 11. maddesine davranılması, 2- Kabule ve uygulamaya göre de; a) Mağdurun anlatımlarına göre 04.10.2011 tarihinde 19:30 ile 21:15 saatleri aralığında suçun işlendiği, yaz saatinin uygulandığı suç tarihinde Isparta'da saat 18:40'ta güneşin battığının anlaşılması karşısında, 5237 sayılı TCK’nın 6/1-e. maddesi uyarınca gece vakti deyiminden güneşin batmasından bir saat sonra başlayan ve doğmasından bir saat evvele kadar devam eden zaman süresinin anlaşılması gerektiği ve somut olayda suçun gece vakti işlendiğine dair yeterli delil bulunmadığı gözetilmeden, şüpheden sanığın yararlanması ilkesine aykırı olarak çocuk hakkında 5237 sayılı TCK'nın 143. ve 116/4. maddeleri uygulanmak suretiyle fazla ceza verilmesi, b) Suça sürüklenen çocuk müdafiinin 10.10.2013 tarihli duruşmadaki “lehe olan yasa hükümlerinin uygulanması” talebinin, çocuk hakkında hükmolunan kısa süreli hapis cezalarının, seçenek yaptırımlardan birisine çevrilmesi hususunu da kapsadığı halde, bu konuda olumlu veya olumsuz bir karar verilmemesi, Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuk müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan sebeplerden dolayı istem gibi BOZULMASINA, 03.12.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.