MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSUÇ : Hırsızlık, konut dokunulmazlığını bozma, mala zarar vermeHÜKÜM : MahkumiyetDosya incelenerek gereği düşünüldü; Mahkemenin istemi üzerine baro tarafından atanıp kararı temyiz etmeyen müdafiiden, suça sürüklenen çocuğun haberinin olduğu yönünde dosyada herhangi bir bilginin bulunmadığının anlaşılması karşısında; Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 18/03/2008 gün ve 2008/9-7 Esas, 2008/56 Karar sayılı kararında açıklandığı üzere, suça sürüklenen çocuğun zorunlu müdafii atandığından haberdar edilmediği durumlarda müdafiine yapılan tefhim veya tebliğ, kendisine bağlanan hukukî sonuçları doğurmayacağından, suça sürüklenen çocuk yönünden yasa yolu süresinin 05/12/2012 tarihinde gerekçeli kararın kendisine tebliğ edilmesi üzerine başlayacağı ve 06/12/2012 tarihinde yapılan temyiz isteminin süresinde olduğu belirlenerek yapılan incelemede; 1- Mala zarar verme ve konut dokunulmazlığını bozma suçlarından kurulan hükümlere yönelik yapılan temyiz itirazlarının incelenmesinde; Suç tarihi itibariyle 12 yaşını doldurmuş olup da 15 yaşını doldurmamış olan suça sürüklenen çocuğun eylemine uyan 5237 sayılı TCK'nın 151/1, 116/4, 31/2. maddelerinde tanımlanan mala zarar verme ve konut dokunulmazlığını bozma suçları için öngörülen cezaların türü ve üst sınırına göre aynı Kanun'un 66/1-e, 66/2, 67/4. maddelerinde öngörülen 6 yıllık zamanaşımının suçun işlendiği tarih olan 26/05/2007 gününden inceleme tarihine kadar geçmiş bulunması, Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuğun temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Kanun'un 8. maddesi uyarınca halen yürürlükte bulunan, 1412 sayılı CMUK'nın 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, suça sürüklenen çocuk hakkında açılan kamu davasının DÜŞÜRÜLMESİNE, 2-Hırsızlık suçundan kurulan hükme yönelik yapılan temyiz itirazlarına gelince; Suça sürüklenen çocuğun eyleminin 5237 sayılı TCK'nın 142/1-b, 143. maddelerine uyan hırsızlık suçunu oluşturması nedeniyle Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 11/12/2012 tarih ve 2012/1247 Esas ve 2012/1842 Karar sayılı kararında da belirtildiği üzere; 5237 sayılı TCK'nın 143. maddesinde düzenlenen “suçun gece vakti işlenmesi”nin, suçun daha ağır ceza verilmesini gerektiren nitelikli hâllerinden olup aynı Kanun'un 66/3. maddesi uyarınca dava zamanaşımı süresinin hesabında dikkate alındığında, suça sürüklenen çocuğun müştekiye yönelik 26/05/2007 tarihinde gerçekleşen hırsızlık suçu yönünden TCK'nın 66/1-e, 66/2, 67/4. maddesinde öngörülen 11 yıl 3 aylık zamanaşımı süresinin dolmadığı belirlenerek yapılan incelemede; Yapılan duruşmaya, toplanan delillere, gerekçeye, hakimin kanaat ve takdirine göre temyiz itirazları yerinde olmadığından reddiyle hükmün isteme aykırı olarak ONANMASINA, 03/12/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.