MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSUÇ : Hırsızlık, konut dokunulmazlığını ihlal, mala zarar vermeHÜKÜM : Temyiz isteminin reddiDosya incelenerek gereği düşünüldü;a)Sanık ... 'nın temyiz talebinin incelenmesinde:Temyiz isteminin reddine dair 06.03.2012 gün ve 2011/266 sayılı ek kararda bir isabetsizlik görülmediğinden, bu karara yönelik temyiz itirazlarının reddiyle, temyiz isteminin reddine dair ek kararın istem gibi ONANMASINA, b)Sanık ... müdafiinin temyiz talebinin incelenmesine gelince:5271 sayılı CMK'nın 42. maddesi uyarınca eski hale getirme isteğini inceleme yetkisi, bu taleple birlikte temyiz itirazı da yapılmış olduğundan Yargıtay ilgili ceza dairesine ait olup, bu konuda mahkemece verilen eski hale getirme ve temyiz isteminin reddine dair 27.04.2012 tarihli ek kararın hukuki geçerlilikten yoksun olduğu belirlenerek yapılan incelemede;7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun bilinen adrese tebligatı düzenleyen 10. maddesinin 1. fıkrasına göre tebligat, muhatabın bilinen en son adresinde yapılır. 6099 sayılı Yasa'nın 3. maddesi ile eklenen aynı maddenin 2. fıkrasına göre ise bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması hâlinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi, bilinen en son adresi olarak kabul edilir ve tebligat bu adrese yapılır. Somut olayda, sanığın yokluğunda verilen mahkumiyet hükmünün sanığın mahkemeye bildirdiği adresine tebliğe çıkartıldığı, ancak sanığın adresten gitmiş olduğuna dair şerh verilerek Tebligat Kanunu'nun 21. maddesi uyarınca 20.01.2012 tarihinde kararın tebliğ edildiğinin anlaşılması karşısında; Tebligat Kanunu'nun 10/2. maddesi gereği muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresine tebligatın yapılması gerektiği gözetilmeden, taşındığı adreste yapılan gerekçeli karar tebliği geçersiz olduğundan, sanığın eski hale getirme ve temyiz isteminin kabulüne karar verilerek yapılan incelemede;Tanık ...'un dosyada mevcut teşhis tutanağına göre diğer sanıklardan emin olmasına karşın sanık ...'ın hırsızlığa karışan şahıslardan olup olmadığı konusunda tam olarak emin olmadığını, ... 'a benzediğini belirtmesi, yargılama aşamasında alınan beyanında da önce olay yerinde gördüğü şahsın ... olduğunu kesin olarak söyleyemeyeceğini belirttikten sonra ifadesinin devamında olay yerinde ... 'ı gördüğü ve selamlaştığına dair anlatımı karşısında, tanığın beyanları arasındaki çelişki giderildikten sonra sonucuna göre sanığın hukuki durumun değerlendirilmesi gerektiği gözetilmeden eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması,Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 03.12.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.