MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSUÇ : HırsızlıkHÜKÜM : MahkumiyetDosya incelenerek gereği düşünüldü:Müdafii ile duruşmaya katılmayan suça sürüklenen çocuğun, baro tarafından atanan müdafiiden haberdar olmaması nedeniyle, 25/06/2013 tarihinde temyiz talebinde bulunan Av....'in müdafiilik sıfatı bulunmadığından, suça sürüklenen çocuğun kendisine yapılan gerekçeli hüküm tebliğinin geçerli olduğu ve tebliğ sonrası temyizinin de süresinde olduğu belirlenerek yapılan incelemede; Suç tarihinde 15-18 yaş grubunda bulunan suça sürüklenen çocuğun, olay günü gündüz saat 12.30'da, müştekinin yol kenarında park halinde duran kilitli aracının kapılarını açmaya çalışırken yakalanması şeklindeki eylemine uyan TCK'nın 142/1-b,31/3 ve 35. maddelerinde öngörülen cezanın miktar ve nev’i itibariyle tabi olduğu TCK'nın 66/1-e, 66/2, 67/4. maddeleri uyarınca hesaplanan 7 yıl 12 aylık zamanaşımının, hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının kesinleştiği 15/03/2011 tarihi itibariyle durduğu ve suça sürüklenen çocuğun denetim süresi içerisinde işlediği kasıtlı suçtan dolayı verilen hükmün kesinleşmiş olması karşısında, denetim süresi içerisindeki suçun işlendiği 25/09/2011 günü yeniden işlemeye başladığı nazara alındığında, dava zamanaşımının suç tarihinden inceleme tarihine kadar geçmiş bulunması,Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuk müdafiinin temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Kanun'un 8. maddesi uyarınca halen yürürlükte bulunan, 1412 sayılı CMUK'nın 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, suça sürüklenen çocuk hakkında açılan kamu davasının, 5271 sayılı CMK'nın 223/8. maddesi gereğince zamanaşımı nedeniyle DÜŞÜRÜLMESİNE, 12/01/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.