MAHKEMESİ :Çocuk MahkemesiSUÇ : Hırsızlık, konut dokunulmazlığının ihlali, mala zarar vermeHÜKÜM : MahkumiyetDosya incelenerek gereği düşünüldü:I-Suça sürüklenen çocuklar hakkında mala zarar verme suçundan kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelik temyiz isteminin incelenmesinde;Mala zarar verme suçundan hükmolunan cezanın miktar ve türüne göre hükümlerin; 14.04.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6217 sayılı Kanun'un 26. maddesiyle, 5320 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkındaki Kanun'a eklenen geçici 2. maddesinde, Bölge Adliye Mahkemeleri faaliyete geçinceye kadar hapis cezasından verilenler hariç olmak üzere sonuç olarak belirlenen üçbin Türk Lirası dahil adli para cezasına ilişkin mahkumiyet hükümlerine karşı temyiz yasa yoluna başvurulamayacağı öngörülmekle, hüküm tarihine göre temyizi mümkün olmadığından, suça sürüklenen çocuklar müdafiilerinin temyiz isteğinin 5320 sayılı Kanun'un 8. maddesine göre yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK'nın 317. maddesi gereğince istem gibi REDDİNE,II-Suça sürüklenen çocuk ... hakkında hırsızlık ve konut dokunulmazlığının ihlali suçlarından kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelik temyiz isteminin incelenmesinde;Gerekçeli karar başlığında, 16/10/2011 şeklinde yanlış yazılan suç tarihinin mahallinde 16/11/2011 olarak düzeltilmesi mümkün görülmüştür.Yapılan duruşmaya toplanan delilere, gerekçeye hâkimin kanaat ve takdirine göre temyiz itirazları yerinde olmadığından reddiyle hükmün istem gibi ONANMASINA,III-Suça sürüklenen çocuk ... hakkında hırsızlık ve konut dokunulmazlığının ihlali suçlarından kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelik temyiz isteminin incelenmesinde;Gerekçeli karar başlığında, 16/10/2011 şeklinde yanlış yazılan suç tarihinin mahallinde 16/11/2011 olarak düzeltilmesi mümkün görülmüştür. Yapılan duruşmaya, toplanan delillere, mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine göre diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak;1-Suça sürüklenen çocuğun 5237 sayılı TCK'nın 32. ve 57. maddeleri uyarınca suç tarihi olan 16/11/2011 tarihi itibariyle işlediği fiilerin hukuki anlam ve sonuçlarını algılayıp algılayamadığı veya bu fiillerle ilgili olarak davranışları yönlendirme yeteneğinin önemli derecede azalıp azalmadığı konusunda Adli Tıp Kurumunun ilgili İhtisas Kurulundan ya da Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Hastanelerinden sağlık kurulu raporu aldırılıp sonucuna göre suça sürüklenen çocuğun hukuki durumunun değerlendirilmesi gerekirken, suça sürüklenen çocuğun yargılandığı başka dosyalarda bulunan, suç tarihi içermeyen ve başka olaylara ilişkin alınan rapor sureti ile yetinilerek hüküm kurulması, 2-Yaş küçüklüğü nedeniyle suça sürüklenen çocuk hakkında uygulanan 5237 sayılı TCK'nın 31/3 maddesinin, aynı Kanun'un 61/5 maddesi gereğince akıl hastalığı nedeniyle indirim halinin düzenleyen aynı Kanun'un 32/2 maddesinden önce uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi,Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuk müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün 1412 sayılı CMUK'nun 321. maddesi uyarınca bu sebeplerden dolayı istem gibi BOZULMASINA, yeni hüküm kurulurken 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK'nın 326/son maddesinin gözetilmesine, 02/12/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.