Tebliğname No : 6 - 2013/367195MAHKEMESİ : Karşıyaka 4. Asliye Ceza MahkemesiTARİHİ : 08/04/1999-24/10/2013NUMARASI : 1997/767 (E) ve 1999/296 (K)SUÇ : Hırsızlık Dosya incelenerek gereği düşünüldü; 5237 sayılı TCK'nın 53/1.maddesine göre, anılan madde ve fıkrada belirtilen hakları kullanmaktan yoksun bırakılmanın kasten işlenmiş bir suçtan dolayı verilen hapis cezasına mahkumiyetin kanuni sonucu olması karşısında kararda gösterilmeyen hak yoksunluğunun, infaz aşamasında nazara alınması mümkün görüldüğünden bozma nedeni yapılmamıştır. Dosya kapsamına göre diğer temyiz sebepleri yerinde görülmemiştir. Ancak; 1- 5252 sayılı Türk Ceza Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkındaki Kanunun 9/1. maddesine göre 01.06.2005 tarihinden önce kesinleşmiş hükümlerle ilgili olarak Türk Ceza Kanununun lehe olan hükümlerinin derhal uygulanabileceği hallerde, duruşma yapılmaksızın da karar verilebilir. Aynı Kanunun 9/3. maddesine göre de lehe olan hüküm, önceki ve sonraki kanunların ilgili bütün hükümleri olaya uygulanarak ortaya çıkan sonuçların birbirleriyle karşılaştırılması suretiyle belirlenir. Bu düzenlemelerden ve Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 27.12.2005 gün ve 2005/3-162-173 sayılı kararından anlaşılacağı üzere, kesin yargı haline gelmiş bir hükümde değişiklik yargılaması yapılması, önceki hükümde sabit kabul edilen olaya her iki yasanın tüm hükümleri birbirine karıştırılmaksızın uygulanmak suretiyle ayrı ayrı sonuçlar belirlenmesini ve bunların karşılaştırılmasını gerektirir. Sonraki yasa suçun unsurlarını veya özel hallerini değiştiriyorsa veya cezanın teşdiden tayini nedeni sayılacak olguların tartışılması, alt ve üst sınırlar arasında bir oran belirlenmesi ya da artırım veya indirim nedenlerinin değerlendirilmesi gerekiyorsa, cezanın paraya veya tedbire çevrilmesi ya da ertelenmesi hususunda mahkemece takdir hakkının kullanılması ve böylece bireyselleştirme yapılması zorunlu ise, duruşma açılmak suretiyle tüm bunların neden ve gerekçeleri de gösterilerek hüküm kurulması gerekir. Tüm bu hususlara göre, mahkemenin duruşma açarak delilleri tartışması, eylemi nitelendirdikten sonra lehe kanunun belirlemesi gerekirken, evrak üzerinde yaptığı inceleme sonucunda, yazılı şekilde hüküm kurulması, 2- Müştekinin 05.02.1997 tarihli kolluk ifadesinde, olay gecesi sahura kalktığını, aracının sesini duyup balkona çıktığında, saat.05.45 sıralarında aracının götürülmekte olduğunu ifade etmesi, suç tarihinde güneşin 07.10'da doğması nedeniyle 5237 sayılı TCK'nın 6/1-e maddesi uyarınca gece vaktinin 06.10'da bittiği gözetildiğinde; suçun gece işlendiği anlaşıldığı halde hükümlü hakkında aynı Kanunun 143. maddesinin uygulanmaması, 3- Suç tarihi 05.02.1997 olduğu halde gerekçeli karar başlığında 14.04.1997 olarak yazılması,Bozmayı gerektirmiş hükümlünün temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebepten dolayı isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 01/12/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.