Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 28471 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 35201 - Esas Yıl 2013
MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSUÇ : Hırsızlık, işyeri dokunulmazlığını bozmaHÜKÜM : Mahkumiyet, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasıDosya incelerek gereği düşünüldü:I- Sanık ...'un temyiz isteminin incelenmesinde;Yokluğunda verilerek 26.06.2012 tarihinde tebliğ edilen hükmü 1412 sayılı CMUK'nın, 310/1. Maddesinde öngörülen bir haftalık süre geçtikten sonra 29.08.2012 tarihinde temyiz eden sanık ...'un temyiz isteminin aynı Kanun'un 317. maddesi gereğince istem gibi REDDİNE,II- Suça sürüklenen çocuk ... hakkında işyeri dokunulmazlığını bozma suçundan verilen karara yönelik temyiz isteminin incelenmesinde;CMK'nın 231. maddesinin 5. fıkrasına göre verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin kararlar, aynı Kanun maddesinin 12. fıkrası uyarınca itiraza tabi olduğu, bu kararların temyizi mümkün olmadığı ve CMK'nın 264. maddesine göre de kanun yolunun ve merciin belirlenmesinde yanılma başvuranın hakkını ortadan kaldırmayacağından suça sürüklenen çocuk ... müdafiinin temyiz dilekçesinin hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin karar yönünden itiraz niteliğinde kabul edilerek itirazın merciince incelenmesi için hükmün istem gibi incelenmeksizin mahalline İADESİNE,II- Suça sürüklenen çocuk ... hakkında hırsızlık suçundan verilen hükme yönelik temyiz isteminin incelenmesinde;Suça sürüklenen çocuk ... hakkında sadece 05.06.2011 tarihli eylemle ilgili kamu davası açıldığı belirlenerek yapılan incelemede;Dosya içeriğine göre diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak;1-Suça sürüklenen çocuk ...'in temyiz dışı sanıklar ..., ... ve ... ile fikir ve eylem birliği içinde işlemeye karar verdikleri hırsızlık suçunda yaptıkları iş bölümü gereği, sanık ...'in suça konu motosikletlerin parçalarını sökmesi, suça sürüklenen çocuk ...'in ise yazıhane önündeki taksi içinde bekleyerek gözcülük yapması şeklinde gerçekleşen olayda; suça sürüklenen çocuk ...'in asli fail olduğu gözetilerek TCK'nın 37/1. maddesi uyarınca cezalandırılmasına karar verilmesi gerekirken hırsızlık suçundan aynı Kanun'un 39. maddesi ile uygulama yapılması suretiyle eksik ceza tayini,2- Mağdur ...'in işyerine geldiğinde bir kısım motosikletlerden sökülen parçaları bir poşet içine doldurulmuş halde işyeri dışına çıkarılmadan yakaladığının ve eylemin tamamlanmadığının anlaşılması karşısında suça sürüklenen çocuğun TCK'nın 35. maddesi uyarınca teşebbüs hükümleri uyarınca cezalandırılması gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulmak suretiyle fazla ceza tayini,3- Mağdurun ele geçirdiği poşette birden fazla motosiklete ait sökülmüş parçalar bulunduğunun anlaşılması karşısında bu parçaların kaç adet motosikletten elde edildiği belirlenerek suça sürüklenen çocuğun hukuki durumunun buna göre değerlendirilmesi gerekirken eylemi tek suç kabul edilerek yazılı şekilde cezalandırılmasına karar verilmesi,4- Suça sürüklenen çocuğa CMK'nın 150/3. maddesi uyarınca, mahkemesince Baroya yazı yazılarak suça sürüklenen çocuğu savunmak üzere bir avukatın görevlendirilmesi nedeniyle, zorunlu müdafii için ödenen avukatlık ücretinin, dosyadaki bilgilerden mali olanaklardan yoksun olduğu anlaşılan suça sürüklenen çocuğa, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 6/3-c maddesindeki düzenlemeye açıkça aykırı olarak yargılama gideri olarak yükletilmesine karar verilmesi,5- Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 03.02.2009 tarih ve 2008/ 11-250 Esas 2009/13 Karar sayılı kararında da kabul edildiği gibi, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmesinde dikkate alınacak zararda, mahkemece kanaat verici basit bir araştırma ile belirlenecek maddi zararların esas alınması, manevi zararların bu kapsama dahil edilmemesi gerektiği, dosya içerisindeki bilgi ve belgelerin incelenmesinde; suça sürüklenen çocuğun eyleminin teşebbüs aşamasında kalması nedeniyle hırsızlık suçu yönünden herhangi bir zararın bulunmadığı ve suça sürüklenen çocuğun sabıkasız olduğu anlaşıldığından, suça sürüklenen çocuk hakkında 5271 sayılı CMK’nın 231. maddesinin 6. fıkrasının (b) bendinde belirtilen “sanığın kişilik özellikleri ile duruşmadaki tutum ve davranışları göz önünde bulundurularak yeniden suç işlemeyeceği hususunda kanaate varılması” koşulunun oluşup oluşmadığı değerlendirilerek sonucuna göre sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerekirken, “suç nedeniyle meydana gelen zarar giderilmediğinden” biçimindeki gerekçeyle hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmesi,Bozmayı gerektirmiş,suça sürüklenen çocuk ... müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı istem gibi BOZULMASINA, 1412 sayılı CMUK'nın 326/son maddesinin gözetilmesine, 01/12/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.