Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 28342 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 36027 - Esas Yıl 2013





Tebliğname No : 2 - 2012/260608MAHKEMESİ : Konya 6. Asliye Ceza MahkemesiTARİHİ : 18/06/2012NUMARASI : 2012/153 (E) ve 2012/1174 (K)Suç : Hırsızlık, suç eşyasının satın alınması veya kabul edilmesiDosya incelenerek gereği düşünüldü;Dosya içeriğine göre sair temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak1-Sanık İ.. K..'ın müştekinin park halindeki aracının camını kırıp navigasyon cihazını çaldığının iddia edildiği olayda sanığın savunmasında suçlamayı kabul etmediğini sadece diğer sanıkların verdikleri navigasyon cihazlarını sattığını belirtmesi ve evrakı ayrılan sanık Soner'in olay tutanağına yansıyan beyanında cihazı tek başına çaldığını belirttiği olayda sanık İ.. K..'ın hırsızlık suçunu işlediğine dair delil bulunmadığı, eyleminin suç eşyasının satın alınması veya kabul edilmesi suçunu oluşturduğu gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması,2-Kabule göre de, a-Sanığın eyleminin 5237 sayılı TCK'nın 142/1-b maddesinde düzenlenen suçu oluşturduğu gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması,b-Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 03.02.2009 tarih ve 2008/11-250 2009/13 sayılı kararında da kabul edildiği gibi, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmesinde nazara alınacak zararın maddi zarar olduğu, manevi zararı kapsamadığı, 29.12.2011 tarihli teslim tesellüm tutanağı içeriğine göre hırsızlık konusu navigasyon cihazının müştekiye teslim edildiğinin bildirilmesi ve sanığın kasıtlı bir suçtan mahkumiyetlerinin de bulunmadığının anlaşılması karşısında; kişilik özellikleri ile duruşmadaki tutum ve davranışları göz önünde bulundurularak yeniden suç işleyip işlemeyecekleri hususundaki kanaat ile hükmün açıklanmasının geri bırakılıp bırakılmayacağı hususunun değerlendirilmesi gerekirken “zararın giderilmemiş bulunması” biçimindeki, yasal ve dosya içeriğine de uygun olmayan gerekçeyle sanık İ.. K.. hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmesi,3-Sanık O.. B..'a atılı suç eşyasının satın alınması veya kabul edilmesi suçunun düzenlendiği 5237 sayılı TCK'nın 165/1. maddesinin suç tarihinde yürürlükte bulunan şekli ile altı aydan üç yıla kadar hapis ve on bin güne kadar adli para cezası şeklindeki yaptırımlarının, her ikisinin de birlikte öngörüldüğü, kanunda hapisle birlikte öngörülen adli para cezasının gün sayısının alt sınırının gösterilmediği hallerde aynı Kanun'un 52/1. maddesi gereğince alt sınırın beş gün olduğu; somut olayda hüküm fıkrasında sanık hakkında uygulama maddesindeki temel cezalardan hapis cezası alt sınırdan tayin edildiği halde farklı bir gerekçe gösterilmeden aynı gerekçelerle adli para cezasının, gün sayısının 5 gün yerine, 90 gün olarak belirlenmesi suretiyle fazla adli para cezasına hükmedilmesi,4-Müştekinin çalınan navigasyon cihazının sanık O.. B..'dan ele geçirilip müştekiye iade edildiği ve müşteki yönünden zarar kalmadığı sanık O.. B..'ın kasıtlı bir suçtan mahkumiyetinin de bulunmadığı gözetilerek; 5271 sayılı CMK'nın 231. maddesinin (6). bendinde belirtilen kişilik özellikleri ile duruşmadaki tutum ve davranışları göz önünde bulundurularak yeniden suç işleyip işlemeyecekleri hususundaki kanaat ile hükmün açıklanmasının geri bırakılıp bırakılmayacağı hususunun değerlendirilmesi gerekirken “zararın giderilmemiş bulunması” biçimindeki, yasal ve dosya içeriğine de uygun olmayan gerekçeyle sanık hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmesi,5-Hapis cezasıyla mahkumiyetine karar verilen sanık O.. B.. hakkında 5237 sayılı TCK'nın 53. maddesinin 1. fıkrasının a, b, d, e ve c bendindeki diğer kişiler üzerindeki velayet, vesayet veya kayyımlığa ait bir hizmette bulunmasına ilişkin hak yoksunluklarının cezanın infazı tamamlanıncaya kadar, aynı madde ve fıkranın (c) bendindeki kendi alt soyu üzerindeki vesayet, velayet veya kayyımlığa ait bir hizmette bulunmasına ilişkin hak yoksunluğuna ise koşullu salıverilme tarihine kadar uygulanmasına karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi, Bozmayı gerektirmiş, sanıklar ve o yer Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebepten dolayı istem gibi BOZULMASINA, 01.12.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.