Tebliğname No : 2 - 2012/219435MAHKEMESİ : Çeşme 1. Asliye Ceza MahkemesiTARİHİ : 31/05/2012NUMARASI : 2012/122 (E) ve 2012/430 (K)SUÇ : Hırsızlık Dosya incelenerek gereği düşünüldü: Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 29.03.2011 gün ve 2011/4-22 E - 2011/22 K. sayılı, 13.12.2005 gün ve 134-163 sayılı kararlarında ayrıntılarına yer verildiği üzere, 647 sayılı Yasa'nın 4. maddesinde “uygulamada asıl mahkûmiyet, bu madde hükümlerine göre çevrilen para cezası veya tedbirdir. Bu hükmün uygulanması, kanun yollarına başvurmada engel teşkil etmez” şeklinde hüküm bulunduğundan, sanık M.. Y.. hakkında Şişli 6. Asliye Ceza Mahkemesinin 2006/760 E., 2007/832 K. sayılı ve 13.09.2007 tarihli ilamı ile hırsızlık suçundan hükmolunan sonuç 1890 TL adli para cezasının, 647 sayılı Yasa'nın 4.maddesi uyarınca günlüğü 9 TL'den adli para cezasına çevrilen 8 ay hapis cezasından kaynaklandığının ve bu şekilde kurulan hükmün temyiz yeteneğine sahip olduğunun anlaşılması karşısında; anılan ilamdan dolayı sanık Murat hakkında tekerrür hükümlerinin uygulanmasında isabetsizlik görülmediğinden, tebliğnamedeki bu konuyla ilgili bozma düşüncesine katılınmamış, dosya içeriğine göre diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak; 1-) Suça konu demir boruların, tel örgülerin dışında açık alanda bulunduğu, sanıkların açıkta bulunan eşyaları aldıklarının anlaşılması karşısında, sanıkların eylemlerinin 5237 sayılı TCK'nın 141/1.maddesinde düzenlenen hırsızlık suçunu oluşturduğu gözetilmeden, aynı Kanun'un 142/1-e. maddesi uygulanarak fazla cezaya hükmolunması, 2-) Yakalama tutanağı ile olay yeri görgü tespit tutanağı ve olay yeri basit krokisi içeriğine göre, sanıkların suça konu mallarla mağdura ait etrafı tel örgü ile çevrili alanın hemen yanındaki yol üzerinde yakalandıklarının anlaşılmasına karşın sanıkların ifadelerinde olay yerinden 1 km uzaklaştıktan sonra tanık Tevfik'in kendilerini durdurduğunu beyan etmeleri karşısında, sanıkları nerede yakaladığının ve kesintisiz bir takip yapıp yapmadığı adı geçen tanıktan açıkça sorulup belirlenerek sonucuna göre hırsızlık suçunun tamamlanıp tamamlanmadığının değerlendirilmesi gerekirken, suçun teşebbüs aşamasında kalıp kalmadığı karar yerinde tartışılmadan eksik kovuşturma sonucunda yazılı şekilde hüküm kurulması, 3-) 5237 sayılı TCK’nın 53. maddesinin 1. fıkrasının (c). bendinde yer alan hak yoksunluklarının kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri yönünden koşullu salıverme tarihine kadar, diğer kişilere karşı belirtilen yetkiler yönünden ise mahkum olunan hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar geçerli olacağı gözetilmeden, anılan hakların yönelik olduğu kişiler bakımından bir ayrım yapılmadan sanıkların; aynı Yasa'nın 53/1-c. maddesinde yazılı haklardan koşullu salıverme tarihine kadar yoksun bırakılmalarına karar verilmesi,Bozmayı gerektirmiş, üst Cumhuriyet savcısının sanık Murat hakkında kurulan hükme yönelik temyiz itirazı ile sanıklar Ümit ve Murat'ın temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan sebeplerden dolayı BOZULMASINA, 26.11.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.