Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 28086 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 29548 - Esas Yıl 2014
Nitelikli hırsızlık suçundan sanık ...’un, 765 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 493/1, 61, 522 ve 59/2. maddeleri uyarınca 3 ay 10 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 231/6. maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair, .... Asliye Ceza Mahkemesinin (Kapatılan ...Asliye Ceza Mahkemesi) 03/12/2010 tarihli ve 2009/989 esas, 2010/997 sayılı kararının kesinleşmesini müteakip, sanığın deneme süresi içerisinde suç işlediğinden bahisle 765 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 493/1, 61, 522 ve 59/2. maddeleri uyarınca 3 ay 10 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına verilen kısa süreli hapis cezasının 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 50/1-a ve 52.maddeleri gereğince 2.000 Türk lirası adli para cezasına çevrilmesine ilişkin, aynı Mahkemenin 26/12/2013 tarihli ve 2013/53-569 sayılı karar aleyhine Yüksek Adalet Bakanlığınca verilen 24/06/2014 gün ve 12953/43266 sayılı kanun yararına bozma talebine dayanılarak dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 09/07/2014 gün ve 250243 sayılı tebliğnamesiyle dairemize gönderilmekle okundu.Kanun yararına bozma isteyen tebliğnamede;1-.... Asliye Ceza Mahkemesince duruşma açılarak sanık hakkında hüküm kurulmuş ise de, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 231/11. fıkrasında yer alan “Denetim süresi içinde kasten yeni bir suç işlemesi veya denetimli serbestlik tedbirine ili??kin yükümlülüklere aykırı davranması halinde, mahkeme hükmü açıklar. Ancak mahkeme, kendisine yüklenen yükümlülükleri yerine getiremeyen sanığın durumunu değerlendirerek; cezanın yarısına kadar belirleyeceği bir kısmının infaz edilmemesine ya da koşullarının varlığı halinde hükümdeki hapis cezasının ertelenmesine veya seçenek yaptırımlara çevrilmesine karar vererek yeni bir mahkûmiyet hükmü kurabilir.” şeklindeki düzenleme nazara alındığında, denetim süresi içinde kasıtlı suç işleyen sanık hakkında mahkemece daha önce açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilen hükmün açıklanmasına karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, ilk hükümde tesis olunan hapis cezasının para cezasına çevrilerek karar verilmesinde,2-Suçun işlendiği 18/03/2005 tarihinde yürürlükte bulunan ve kabule göre sanığın lehine olan 765 sayılı Kanun hükümleri uygulanarak tayin olunan kısa süreli hapis cezasının, 5237 sayılı Kanun’un 50/1-a ve 52.maddeleri uyarınca para cezasına çevrilmesi suretiyle karma uygulama yapılmasında,isabet görülmediğinden 5271 Sayılı CMK'nın 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu kanun yararına bozma talebine dayanılarak ihbar olunmuştur.GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:1- 1'no'lu kanun yararına bozma istemi nedeniyle yapılan incelemede;Denetim süresi içinde kasten yeni bir suç işlenmesi nedeniyle hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının kaldırılması ve hükmün açıklanması gereken hallerde, CMK'nın 231/11 maddesi uyarınca önceki hükmün aynen açıklanması gerektiği, seçenek yaptırıma çevirme yönündeki takdirin, ancak yükümlülük ihlali halinde kullanılabileceği gözetilmeden, hükümdeki hapis cezasının adli para cezasına çevrilmesi nedeniyle 1 no'lu kanun yararına bozma istemi yerinde görüldüğünden (...) 8. Asliye Ceza Mahkemesinden verilip kesinleşen 26.12.2013 gün ve 2013/53, 569 sayılı kararın, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 309. maddesinin 4. fıkrasının (c) bendi uyarınca aleyhe sonuç doğurmamak ve yeniden yargılama yapılmamak üzere BOZULMASINA,2- 2 no'lu kanun yararına bozma istemine gelince;765 sayılı TCK uyarınca hükmolunan hapis cezasının 647 sayılı Kanun'un 4. maddesine göre adli para cezasına çevrilmesi gerekirken, 5237 sayılı TCK'nın 50/1-a ve 52. maddeleri ile karma uygulama yapılması nedeniyle 2 no'lu kanun yararına bozma istemi yerinde görüldüğünden, (.... Asliye Ceza Mahkemesinden verilip kesinleşen 26.12.2013 gün ve 2013/53, 569 sayılı kararın, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 309. maddesinin 3. fıkrası uyarınca BOZULMASINA, aynı maddenin 4. Fıkra (d) bendinin verdiği yetkiyle;Sanık ... hakkında, 765 sayılı TCK'nın 493/1, 61, 522, 59/2. maddeleri uyarınca hükmolunan 3 ay 10 gün hapis cezasının 647 sayılı Kanun'un 4. maddesi uyarınca suç tarihi itibariyle günlüğü 12,00 TL'den hesaplanarak 1,200 TL adli para cezasına çevrilmesine, infazın bu miktar üzerinden yapılmasına, hükmün diğer bölümlerinin aynen korunmasına, 26.11.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.