MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSUÇ : Hırsızlık, mala zarar vermeHÜKÜM : MahkumiyetDosya incelenerek gereği düşünüldü;I-Sanıklar hakkında mala zarar verme suçundan kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelik temyiz isteminin incelenmesinde;Mala zarar verme suçundan hükmolunan cezanın miktar ve türüne göre hükümlerin; 14.04.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6217 sayılı Kanun'un 26. maddesiyle, 5320 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkındaki Kanun'a eklenen geçici 2. maddesinde, Bölge Adliye Mahkemeleri faaliyete geçinceye kadar hapis cezasından verilenler hariç olmak üzere sonuç olarak belirlenen üçbin Türk Lirası dahil adli para cezasına ilişkin mahkumiyet hükümlerine karşı temyiz yasa yoluna başvurulamayacağı öngörülmekle, hüküm tarihine göre temyizi mümkün olmadığından, sanıkların temyiz isteğinin 5320 sayılı Kanun'un 8. maddesine göre yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK'nın 317. maddesi gereğince REDDİNE,II-Sanıklar hakkında hırsızlık suçundan kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelik temyiz isteminin incelenmesinde;Adli Emanetin 2009/2156 sırasında kayıtlı bulunan, suçun işlenmesinde kullanılan ve müsaderesi talep edilen eşyalar konusunda mahallinde her zaman bir karar verilmesi mümkün görülmüştür.Gerekçeli karar başlığında, suç saatinin gösterilmemesi ve 26/05/2010 tarihli oturumda katılmasına karar verilen ...'in katılan yerine müşteki olarak gösterilmesi mahallinde eklenmesi ve düzeltilmesi mümkün birer eksiklik olarak görülmüş; hüküm fıkrasında katılana ait suça konu aracın, ... şeklinde yanlış yazılan plakasının, mahallinde ...olarak düzeltilmesi mümkün görülmüştür. Yapılan duruşmaya, toplanan delillere, mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine göre diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak; 1-Sanıkların katılana ait kapıları kilitli aracın, camlarını kırarak içeriden oto teybi çalmaları şeklinde gerçekleşen eylemlerinin, 5237 sayılı TCK'nın 142/1-b maddesinde düzenlenen suçu oluşturduğu halde, aynı Kanun'un 142/1-e maddesi gereğince uygulaması yapılması,2-Katılanın beyanı, kolluk tarafından düzenlenen mülakat ve geçici muhafaza altına alma tutanağı ve dosya içeriğine göre, katılana ait kapıları kilitli aracın camını kırmak suretiyle içeriden oto teybini çalan sanıkların, başka bir hırsızlık olayı ihbarı nedeniyle devriye gezen kolluk ekibi tarafından şüphe üzerine yakalandıklarında, sanık ...'nın atılı suçu sanık ... ile birlikte işlediğini kabul ederek, oto teybini çaldıkları yeri göstermek suretiyle henüz yasal müracaatı bulunmayan katılana iadesini sağladığının anlaşılması karşısında, sanıklar hakkında 5237 sayılı TCK'nın 168. maddesinde düzenlenen etkin pişmanlık hükmünün uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi,3-5237 sayılı TCK'nın 53. maddesinin 1. fıkrasının (c) bendinde yer alan hak yoksunluklarının kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri yönünden koşullu salıverme tarihine kadar, diğer kişilere karşı belirtilen yetkiler yönünden ise mahkum olunan hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar geçerli olacağının gözetilmemesi, Bozmayı gerektirmiş, sanıkların temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi uyarınca bu sebeplerden dolayı BOZULMASINA, 25/11/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.