Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 27444 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 32630 - Esas Yıl 2013
MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSUÇ : Hırsızlık, konut dokunulmazlığının ihlali, mala zarar vermeHÜKÜM : MahkumiyetDosya incelenerek gereği düşünüldü:I-)Sanıklar hakkında hırsızlık ve mala zarar verme suçlarından kurulan hükümlere yönelik temyiz istemlerinin incelenmesinde;Dosya içeriğine göre diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak;1-)Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nun 2011/10-785 E., 2012/101 K. sayılı ve 20.03.2012 tarihli kararında açıklandığı gibi 5237 sayılı TCK'nın 191/2. maddesi uyarınca kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın almak, kabul etmek veya bulundurmak suçundan dolayı hakkında kamu davası açılmış olan sanıkla ilgili olarak cezaya hükmetmeden tedavi ile birlikte denetimli serbestlik tedbirine ya da sadece denetimli serbestlik tedbirine karar verilmesi halinde, açılmış olan kamu davasının derdest olmaya devam edeceği, bu konuda verilen denetimli serbestlik tedbiri kararlarının, 5271 sayılı CMK'nın 223. maddesinde hüküm olarak sayılan ve temyiz yasa yoluna tabi olduğu kabul edilen kararlar arasında sayılmadığı, ...Sulh Ceza Mahkemesinin 2006/712 E., 2008/312 K. sayılı ve 24.04.2008 tarihli kararı ile sanık ... hakkında kullanmak için uyuşturucu madde bulundurmak suçundan 1 yıl süreyle denetimli serbestlik tedbirlerinin uygulanmasına karar verildiği, bu kararın durma kararı niteliğinde olduğu, davanın esasının çöz??lmediği ve açılmış olan kamu davasının derdest olmaya devam ettiği gözetilmeden anılan karar nedeniyle sanık ... hakkında tekerrür hükümlerinin uygulanmış olması,2-)5237 sayılı TCK’nın 53. maddesinin 1. fıkrasının ( c ). bendinde yer alan hak yoksunluklarının kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri yönünden koşullu salıverme tarihine kadar, diğer kişilere karşı belirtilen yetkiler yönünden ise mahkum olunan hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar geçerli olacağı gözetilmeden, anılan hakların yönelik olduğu kişiler bakımından bir ayrım yapılmadan sanıkların; aynı Yasa'nın 53/1-c. maddesinde yazılı haklardan koşullu salıverme tarihine kadar yoksun bırakılmalarına karar verilmesi,Bozmayı gerektirmiş, sanıkların temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebeplerden dolayı 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, ancak bu aykırılıklar yeniden yargılanmayı gerektirmediğinden, aynı Yasa'nın 322. maddesi uyarınca hüküm fıkralarından TCK'nın 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin bölümler çıkartılarak, yerine “kasten işlemiş oldukları suçtan hapis cezasıyla mahkumiyetin yasal sonucu olarak sanıkların 5237 sayılı TCK'nın 53/1. maddesinin “a, b, c, d, e” bentlerinde yazılı haklardan aynı maddenin 2. fıkrası uyarınca cezanın infazı tamamlanıncaya kadar, kendi alt soyları üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından ise anılan maddenin 3. fıkrası uyarınca mahkum oldukları hapis cezasından koşullu salıverilinceye kadar yoksun bırakılmalarına” cümlesinin eklenmesine, sanık ... hakkında “hükmolunan cezaların mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine ve cezanın infazından sonra denetimli serbestlik tedbirinin uygulanmasına” ilişkin kısmın hüküm fıkrasından çıkartılmasına karar verilmek suretiyle diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA,II-)Sanıklar hakkında konut dokunulmazlığının ihlâli suçundan kurulan hükme yönelik temyiz istemlerinin incelenmesinde;Olay yeri inceleme raporuna göre suçun işlendiği yerin depo görünümlü bir kulübe ve bahçeden ibaret olduğu, dışarıdan ev görünümlü bir yapı olmasına rağmen iç kısmında duvarların bulunmadığı, kulübede herhangi bir kimse yaşamadığı gibi yaşanabilecek konumda bir yer olmadığının anlaşılması karşısında, konut ya da işyeri niteliği bulunmayan yere girerek hurda malzemeleri almaya kalkışan sanıkların eylemlerinin hırsızlık suçunu oluşturduğu, ayrıca konut dokunulmazlığının ihlali suçunun unsurlarının oluşmadığı gözetilmeden, sanıklar hakkında konut dokunulmazlığının ihlâli suçundan mahkumiyet hükmü kurulması, Bozmayı gerektirmiş, sanıkların temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan sebepten dolayı isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 19.11.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.