MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSUÇ : Hırsızlık, konut dokunulmazlığının ihlaliHÜKÜM : MahkumiyetDosya incelenerek gereği düşünüldü:Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 2011/6-340 E., 2012/209 K. sayılı ve 22.05.2012 tarihli kararında açıklandığı gibi teşebbüs, suçun tamamlanmasından önce ve fakat hazırlık hareketleri aşamasından sonra gelen, başlanmış ama bitirilememiş bir eylemli evreyi ifade eder. Bir kimsenin suça teşebbüsten dolayı cezalandırılabilmesi için, yapılan hareketlerin objektif olarak suçun yasal tanımında öngörülen sonucu meydana getirmeye elverişli olmasıyla birlikte, aracın fail tarafından bu sonucu gerçekleştirmeye uygun biçimde kullanılması, ancak failin elinde olmayan nedenlerle, icra hareketlerinin tamamlanamaması veya tamamlanmasına karşın sonucun gerçekleşmemesi gerekir. Somut olayda gece vakti saat 02:40 sıralarında mağdur ...'ye ait evin penceresine tırmanıp çıkan, pencereden içeri gireceği sırada yakalanan suça sürüklenen çocuk ... ile ona yardım eden ... ve ...'in; mağdurun taşınır malını koruduğu egemenlik ve tasarruf alanına bizzat müdahale ederek, işlemek istedikleri hırsızlık suçunu gerçekleştirmeye elverişli hareketleri yaptıkları, gece vakti saat 02:40 sıralarında mağdurun konutuna hırsızlık amacıyla girmek için pencereye tırmanmak suretiyle suçun yasal tanımında, unsur ve nitelikli hal olarak belirtilmiş davranışları gerçekleştirerek elverişli hareketlerle doğrudan icraya başladıkları, tanık ... ve arkadaşlarının müdahele etmeleri üzerine ellerinde olmayan nedenlerle suçun tamamlanamadığının anlaşılması karşısında, mahkemece suça sürüklenen çocukların hırsızlık suçuna teşebbüsten dolayı sorumlu tutulmalarında isabetsizlik görülmediğinden, tebliğnamedeki bozma düşüncesine katılınmamış, dosya içeriğine göre diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak;5271 sayılı CMK'nin 150/2. maddesi uyarınca, Baroya yazı yazılarak 15-18 yaş grubunda bulunan suça sürüklenen çocukların savunmalarını yapmak üzere zorunlu müdafii görevlendirilmesi nedeniyle, müdafii için ödenen avukatlık ücretinin, dosyadaki bilgilerden mali geliri bulunmadığı anlaşılan suça sürüklenen çocuklara yargılama gideri olarak yükletilmesine karar verilmesinin, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 6/3-c maddesindeki düzenlemeye aykırı olduğunun gözetilmemesi,Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuklar müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün 1412 sayılı CMK'nin 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, ancak bu aykırılığın aynı Kanun'un 322. maddesine göre düzeltilmesi mümkün olduğundan, kararın sonunda yer alan “yargılama giderlerinin sanıklardan alınmasına” şeklindeki kısmın hüküm fıkrasından çıkartılmasına, yerine "on adet davetiye gideri 60TL ile posta gideri 75 kuruş olmak üzere toplam 60,75 TL'den oluşan yargılama giderlerinin, sebebiyet verdikleri oranda suça sürüklenen çocuklara ayrı ayrı yükletilmesine” biçimindeki cümlenin eklenmesi suretiyle diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 19.11.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.