Tebliğname No : 2 - 2012/231305MAHKEMESİ : Şanlıurfa 1. Çocuk MahkemesiTARİHİ : 22/05/2012NUMARASI : 2011/148 (E) ve 2012/362 (K)SUÇ : Hırsızlık Dosya incelenerek gereği düşünüldü: Dosya içeriğine göre diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak; I-1-Suç tarihinde 12-15 yaş grubunda bulunan suça sürüklenen çocuk Ö.. B.. hakkında, Şanlıurfa Çocuk Hastalıkları Hastanesi tarafından düzenlenen 23.02.2011 tarihli raporda, "21.02.2011 tarihi itibari ile işlediği iddia edilen kamu kurum ve kuruluşlarındaki eşya hakkında hırsızlık fiilinin hukuki anlam ve sonuçlarını algılayamadığı ve bu fiille ilgili olarak davranışlarını yönlendirme yeteneğinin gelişmediğinin..." bildirilmesine rağmen, 25.02.2011 tarihli sosyal inceleme raporunda, “Çocuğun işlediği fiilin hukuki anlam ve sonuçlarını algılayabildiği ve bu fiille ilgili olarak davranışlarını yönlendirme becerisinin yeterince gelişmiş olduğunun” bildirilmesi ve de mahkeme tarafından kovuşturma aşamasında Şanlıurfa Adli Tıp Şube Müdürlüğünden aldırılan 11.11.2011 tarihli raporda, "Küçüğün 21.02.2011 tarihinde işlediği iddia edilen kamu kurum ve kuruluşlarındaki eşya hakkında hırsızlık suçuna karşı fiilinin hukuki anlam ve sonuçlarını algılama ve bu fiille ilgili olarak davranışlarını yönlendirme yeteneğinin yeterince gelişmiş olduğunun..." bildirilmesi karşısında, raporlar arasındaki çelişki giderilmeden, eksik inceleme ve soruşturma ile yazılı şekilde hüküm kurulması, 2-Suça sürüklenen çocukların faal durumdaki telefon tellerini kestiğini gören bir şahsın ihbarı üzerine olay yerine gelen jandarmanın, iki direk arasındaki telefon tellerinin kesilerek götürüldüğünü belirleyerek suça sürüklenen çocuk İ.. G..'in evine gitmesi üzerine suça sürüklenen çocuğun yaktıkları kabloların bakırlarını sakladıkları yeri göstermesi şeklinde gerçekleşen eylemlerinde, kesintisiz takibin bulunmadığı ve suçun tamamlandığı gözetilmeden teşebbüs aşamasında kaldığı kabul edilerek eksik ceza belirlenmesi, 3-Suça sürüklenen çocuk İ.. G..'in, evine gelen jandarmalara yaktıkları kabloların bakırlarını sakladıkları yeri göstererek katılana iadesini sağladığının anlaşılması karşısında; katılan kurumdan, 5237 sayılı TCK'nın 168. maddesinin 4.fıkrası uyarınca kısmi iade nedeniyle suça sürüklenen çocuklar hakkında etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanmasına rıza gösterip göstermediği sorularak sonucuna göre suça sürüklenen çocukların hukuki durumlarının değerlendirilmesi gerektiğinin gözetilmemesi, II-Kabule göre de; Suça sürüklenen çocuklar Ö.. B.. ve A.. D.. hakkında 5237 sayılı TCK'nin 142/1-a, 143, 35/2, 31/2 maddeleri uyarınca belirlenen 3 ay 15 gün hapis cezasının, aynı Yasa'nın 62. maddesi uyarınca 1/6 oranında indirilmesi sırasında 2 ay 27 gün yerine 2 ay 10 hapis cezasına hükmedilmesi nedeniyle sonuç cezanın eksik belirlenmesi, Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuklar müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı isteme aykırı olarak BOZULMASINA, bozma sonrası kurulacak hükümde 5320 sayılı Yasa'nın 8/1. maddesi aracılığı ile 1412 sayılı CMUK’nin 326/son maddesinin gözetilmesine, 18/11/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.