Tebliğname No : 6 - 2013/282728MAHKEMESİ : Bakırköy 9. Asliye Ceza MahkemesiTARİHİ : 18/04/2013NUMARASI : 2003/1125 (E) ve 2011/440 (K)SUÇ : Hırsızlık, konut dokunulmazlığını bozma, mala zarar verme Dosya incelenerek gereği düşünüldü: Dosya kapsamına göre diğer temyiz sebepleri yerinde görülmemiştir. Ancak; I- 5237 sayılı TCK'nin 7/2 ve 5252 sayılı Yasa'nın 9/3. maddesi uyarınca sanık yararına olan hükmün, önceki ve sonraki yasaların ilgili bütün hükümlerinin olaya uygulanarak ortaya çıkacak sonuçların birbiriyle karşılaştırılması suretiyle bulunacağı gözetilip, 5237 sayılı TCK'nin 141 ve 142. maddelerinde tanımlanan hırsızlık suçu ile 765 sayılı TCK'nin 493/2. maddesinde yer alan suçun ögelerinin farklı olduğu, sanığın, gece vakti, müştekinin evinin balkonuna şahsi çeviklik gerektirir şekilde tırmanıp, balkon kapısını zorlayarak açıp içeride bulunan bir miktar para ile araç anahtarını çalması, hemen sonrasında bu anahtarı kullanmak suretiyle evin önünde bulunan müştekiye ait park halindeki aracı da çalması biçimindeki eylemlerinin bir bütün olarak tek hırsızlık suçunu oluşturacağı, şikayetin mevcut olması karşısında aynı Yasa'nın 151/1.maddesine uyan mala zarar verme ve 116/1-4 ve 119/1-c maddelerine uyan konut dokunulmazlığını bozma suçlarını da oluşturduğu, mala zarar verme suçu yönünden CMK'nın 253 ve 254. maddelerinde öngörülen uzlaşma hükümlerinin uygulanma olanağı değerlendirilip sonucuna göre, 765 sayılı TCK'nin 493/1-2-son, 522 ve 59. maddeleri ile 5237 sayılı TCK.nın 142/2-d, 143, 116/1-4, 119/1-c, 151/1 ve 62. maddeleri uyarınca verilmesi gereken cezalar ayrı ayrı tespit edilip, sonuç cezaların birbirleriyle karşılaştırılması suretiyle lehe yasanın belirlenmesi gerektiği gözetilmeden eksik ve hatalı karşılaştırma ile hükümler kurulması, II- Kabule göre de; 1- Sanık hakkında hırsızlık suçundan hükmolunan ve 5237 sayılı TCK'nin 51. maddesi uyarınca ertelenen 1 yıl 8 ay hapis cezasında, 5237 sayılı TCK'nin 51/3. maddesine aykırı olarak denetim süresinin mahkum olunan ceza süresinden az belirlenmesi, 2- Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 03/02/2009 tarih ve 2008/11-250, 2009/13 sayılı kararında da belirtildiği üzere hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmesinin objektif koşullarından birisi de suçun işlenmesiyle mağdurun veya kamunun uğradığı zararın aynen iade, suçtan önceki hale getirme veya tamamen giderilmesi olduğu ancak herhangi bir zararın doğmadığı veya zarar doğurmaya elverişli bulunmayan suçlar yönünden bu koşulun aranmayacağı, konut dokunulmazlığını bozma suçunun zarar doğurmaya elverişli suçlardan olmadığı ve sanığın kasıtlı bir suçtan mahkumiyetinin de bulunmadığının anlaşılması karşısında; 5271 sayılı CMK'nın 231.maddesinin 6.fıkrasının (b) bendinde belirtilen “sanığın kişilik özellikleri ile duruşmadaki tutum ve davranışları göz önünde bulundurularak yeniden suç işlemeyeceği hususunda kanaate varılması” koşulunun oluşup oluşmadığı değerlendirilerek sonucuna göre sanığın hukuki durumunun belirlenmesi ve Yargıtay denetimine elverişli olacak şekilde takdirin gerekçelerinin kararda gösterilmesi gerekirken, “müştekinin zararı giderilmediği” biçimindeki yasal ve yeterli olmayan gerekçe ile sanık hakkında konut dokunulmazlığını bozma suçu yönünden hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmesi, Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin açıklanan nedenle istem gibi BOZULMASINA, 5320 sayılı Yasa'nın 8/1 maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK'nin 326/son maddesi uyarınca yeni hüküm kurulurken bozma öncesi hükmolunan yaptırımın (cezanın) ve sonuçlarının ağırlaştırılamayacağı kuralının gözetilmesine, 17/11/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.