Tebliğname No : 2 - 2012/206668MAHKEMESİ : Uşak 1.Asliye Ceza MahkemesiTARİHİ : 07/02/2012NUMARASI : 2010/7 (E) ve 2012/19 (K)SUÇ : Hırsızlık, konut dokunulmazlığını bozma Dosya incelenerek gereği düşünüldü: Dosya içeriğine göre diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak; 1- Hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilen suça sürüklenen çocuk M.. G..'in aşamalardaki savunmalarında, "Gece 21.00 sıralarında eve girdiklerini..." bildirmesi karşısında; hırsızlık suçunda, TCK'nın 143, konut dokunulmazlığını bozma suçunda, aynı Yasa'nın 116/4 maddesinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi, 2- Mağdurun çalınan eşyalarının bulunarak mağdura teslim edilmiş olması nedeniyle giderilebilecek bir zararın bulunmaması, suça sürüklenen çocuğun kişilik özellikleri, yargılama sürecindeki davranışları ile pişmanlığı gözetilerek konut dokunulmazlığını bozma suçundan hükmedilen hapis cezasının seçenek yaptırıma çevrilmesi ve hırsızlık suçundan verilen hapis cezasının ertelenmiş olması ile adli sicil kaydındaki ilamın hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı olup kasıtlı bir suçtan mahkumiyetinin bulunmadığının anlaşılması karşısında; suça sürüklenen çocuğun kişilik özellikleri ile duruşmadaki tutum ve davranışları gözönünde bulundurularak yeniden suç işleyip işlemeyeceği hususundaki kanaat ile hükmün açıklanmasının geri bırakılıp bırakılmayacağı hususunun değerlendirilmesi gerekirken "suça sürüklenen çocuk hakkında daha önceden hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilmiş olup yasal şartları oluşmadığı için CMK'nın 231/5 maddenin lehine uygulanmayacağına" biçimindeki, yasal ve yeterli olmayan gerekçeyle hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmesi, 3- TCK'nın 50/3. maddesinde daha önce hapis cezası ile mahkum olmayan 18 yaşını doldurmamış çocukların mahkum edildiği bir yıl veya daha az süreli hapis cezalarının aynı maddenin birinci fıkrasında yazılı seçenek yaptırımlardan birine çevrileceği belirtilmiş, Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanunu'nun 106/4 maddesinde “çocuklar hakkında hükmedilen adli para cezasının ödenmemesi halinde bu ceza hapse çevrilemez, bu takdirde onbirinci fıkra hükmü uygulanır” şeklinde düzenleme yapılmıştır. Her ne kadar TCK'nın 50/6. maddesinde seçenek tedbirin yerine getirilmemesi halinde tedbire çevrilen kısa süreli hapis cezasının tamamen veya kısmen infazına karar verileceği belirtilmiş ise de, yukarıda açıklanan düzenlemeler karşısında TCK'nın 50/6. maddesinin çocuklar yönünden uygulanamayacağı, hükmolunan seçenek tedbirin yerine getirilmemesi halinde, diğer seçenek tedbirlerden birine veya adli para cezasına karar verilebileceği sonucuna varılmaktadır. Bu itibarla suça sürüklenen çocuk hakkında konut dokunulmazlığını bozma suçundan verilen kısa süreli hapis cezasından çevrilen seçenek tedbirin yerine getirilmemesi halinde hapis cezasının tamamen veya kısmen infaz edileceği ihtarı yapılamayacağı gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesi, 4- CMK'nın 150/2. maddesi uyarınca, mahkemesince Baroya yazı yazılarak suça sürüklenen çocuğu savunmak üzere avukat görevlendirilmesi nedeniyle, zorunlu müdafii için ödenen avukatlık ücretinin, dosyadaki bilgilerden mali olanaklardan yoksun olduğu anlaşılan suça sürüklenen çocuğa, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 6/3-c maddesindeki düzenlemeye açıkça aykırı olarak yargılama gideri olarak yükletilmesine karar verilmesi, Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuk müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı BOZULMASINA, bozma sonrası kurulacak hükümde 5320 sayılı Yasa'nın 8/1. maddesi aracılığı ile CMUK’nın 326/son maddesinin gözetilmesine, 11/11/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.