MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSUÇ : Hırsızlık, işyeri dokunulmazlığının ihlali HÜKÜM : MahkumiyetDosya incelenerek gereği düşünüldü;Gerekçeli karar başlığında, ... şeklinde yanlış yazılan müşteki adının mahallinde ... olarak düzeltilmesi mümkün görülmüş; suça sürüklenen çocuk hakkında 5237 sayılı TCK.nun 116/2 maddesi uyarınca belirlenen 6 ay hapis cezasından aynı Kanunun 119/1-c maddesi uyarınca bir kat oranında arttırım yapılırken, 12 ay hapis cezası yerine hesap hatası sonucu 9 ay hapis cezasına, aynı Kanunun 31/3. 62/1 maddeleri uyarınca 1/3 ve 1/6 oranında indirim yapılarak 6 ay 20 gün hapis cezası yerine, 5 ay hapis cezasına hükmedilmesi suretiyle suça sürüklenen çocuk hakkında eksik ceza tayin edilmesi karşı temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır. Yapılan duruşmaya, toplanan delillere, mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine göre diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak;1-5271 sayılı CMK.nun 150/2. maddesi uyarınca, soruşturma ve kovuşturma aşmalarında Baroya yazı yazılarak, suça sürüklenen çocuğu savunmak üzere bir avukatın görevlendirilmesi nedeniyle, zorunlu müdafii için ödenen avukatlık ücretinin, dosyadaki bilgilerden mali olanaklardan yoksun olduğu anlaşılan suça sürüklenen çocuğa, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 6/3-c maddesindeki düzenlemesine açık??a aykırı olarak yargılama gideri olarak yükletilmesine karar verilmesi,2-5237 sayılı TCK.nun 50/3. maddesinde daha önce hapis cezası ile mahkum olmayan 18 yaşını doldurmamış çocukların mahkum edildiği bir yıl veya daha az süreli hapis cezalarının aynı maddenin birinci fıkrasında yazılı seçenek yaptırımlardan birine çevrileceği belirtilmiş, 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanunun 106/4. maddesinde “çocuklar hakkında hükmedilen adli para cezasının ödenmemesi halinde bu ceza hapse çevrilemez, bu takdirde onbirinci fıkra hükmü uygulanır” şeklinde düzenleme yapılmıştır. Her ne kadar 5237 sayılı TCK.nun 50/6. maddesinde seçenek tedbirin yerine getirilmemesi halinde tedbire çevrilen kısa süreli hapis cezasının tamamen veya kısmen infazına karar verileceği belirtilmiş ise de, yukarıda açıklanan düzenlemeler karşısında 5237 sayılı TCK.nun 50/6. maddesinin çocuklar yönünden uygulanamayacağı, hükmolunan seçenek tedbirin yerine getirilmemesi halinde, diğer seçenek tedbirlerden birine veya adli para cezasına karar verilebileceği sonucuna varılmaktadır.Bu itibarla suça sürüklenen çocuk hakkında işyeri dokunulmazlığının ihlali suçundan hükmolunan kısa süreli hapis cezasından çevrilen seçenek tedbirin yerine getirilmemesi halinde hapis cezasının tamamen veya kısmen infaz edileceği ihtarı yapılamayacağı gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesi,Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuk müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün 1412 sayılı CMUK.nun 321. maddesi uyarınca bu sebeplerden dolayı BOZULMASINA, ancak bu aykırılıkların aynı Kanunun 322.maddesi gereğince düzeltilmesi mümkün bulunduğundan ve bozma nedenleri yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK.nun 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, hüküm fıkrasının yargılama giderleriyle ilgili bölümdeki "yine SSÇ Gülseren için yapılan soruşturma ve kovuşturma aşamalarında baro tarafından atanan müdafii ücreti toplamı 434,00 TL." ibaresi ile "seçenek tedbirin gereklerini yerine getirmeye başlanmaması veya başlayıp da devam edilmemesi halinde verilen hükmün tamamen veya kısmen infazına karar verileceğine" dair ibarenin hüküm fıkrasından çıkartılmasına karar verilmek suretiyle, diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 11/11/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.