Tebliğname No : 6 - 2013/296828MAHKEMESİ : Söke 3. Asliye Ceza MahkemesiTARİHİ : 11/07/2013NUMARASI : 2013/217 (E) ve 2013/253 (K)SUÇ : Hırsızlık, işyeri dokunulmazlığını bozma, mala zarar vermeDosya incelenerek gereği düşünüldü;I- Suça sürüklenen çocuk hakkında mala zarar verme suçundan kurulan hükmün temyiz incelemesinde;Mala zarar verme suçundan doğrudan hükmolunan adli para cezasının miktar ve türüne göre; 14.04.2011 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren 31.03.2011 tarih ve 6217 sayılı Kanun'un 26. maddesi ile 5320 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun'a eklenen geçici 2. maddesi gereğince doğrudan hükmolunan 3000 TL dahil adli para cezasına mahkumiyet hükümlerinin temyizi mümkün olmadığından suça sürüklenen çocuğun temyiz isteminin CMUK'nın 317. maddesi gereğince REDDİNE,II- Suça sürüklenen çocuk hakkında işyeri dokunulmazlığını bozma suçundan kurulan hükmün temyiz incelemesinde;Yapılan duruşmaya toplanan delillere, gerekçeye, hakimin kanaat ve takdirine göre temyiz itirazları yerinde olmadığından reddiyle hükmün istem gibi ONANMASINA,III- Suça sürüklenen çocuk hakkında hırsızlık suçundan kurulan hükmün temyiz incelemesinde;Dosya içeriğine göre diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak; Açıklanması geri bırakılan hükmün, açıklanması için CMK’nın 231. maddesinin 1. fıkrası uyarınca duruşma açılarak ve oluşan yeni durum karşısında, duruşma açıldığından ve yargılamaya devam olunduğundan sanık ile varsa katılan haberdar edilip, hakkındaki hükmün açıklanması geri bırakılan sanığın, denetim süresi içinde kasten yeni bir suç işlediğinin ya da denetimli serbestlik tedbirine ilişkin yükümlülükleri yasal ve geçerli bir mazereti bulunmadığı halde yerine getirmediğinin yapılan duruşma sonunda tespiti halinde, CMK'nın 231. maddesinin 11. fıkrası gereğince hüküm ilk şekliyle açıklanır. Bu iki halin gerçekleştiğinin saptanması durumunda, mahkemece yapılacak işlem, önceden verilen ancak hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararına konu olması nedeniyle hukuki varlık kazanmayan hükmün açıklanmasından ibarettir. Bu iki koşuldan birine aykırılık nedeniyle hükmün açıklanması halinde mahkemece, uygulanmasında yasal zorunluluk bulunduğu halde, hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilmesi nedeniyle 5560 sayılı Kanun'un 23. maddesi ile CMK'nın 231. maddesine eklenen 7. fıkra gereğince uygulanamayan yasal hükümler hariç olmak üzere, önceki hükümde bir değişiklik yapılamayacaktır. Açıklanan bu hükümdeki hukuka aykırılıklar ise temyiz ya da kanun yararına bozma yoluyla Yargıtay’ca yapılacak inceleme sonucunda giderilebilecektir.Yapılan açıklamalar karşısında somut olay değerlendirildiğinde; denetim süresi içerisinde kasten yeni bir suç işlediği anlaşılan suça sürüklenen çocuk hakkındaki, geri bırakılan hükmün açıklanması ile yetinilmesi yerine, hakkında daha önce hırsızlık suçundan hesap hatası yapılarak sonuç ceza olarak 1 yıl 1 ay 5 gün hapis cezasına hükmedildikten sonra hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiğine göre, açıklanan kararda, açıklanması geri bırakılan hükmün aynen açıklanması dışında bir imkan mahkemeye tanınmadığı gözetilmeden suça sürüklenen çocuğun hırsızlık suçundan 1 yıl 1 ay 10 gün hapis cezasına mahkum edilmesi,Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuğun temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebepten dolayı CMUK'nın 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, ancak bu aykırılığın aynı Kanun'un 322. maddesine göre düzeltilmesi mümkün olduğundan, suça sürüklenen çocuğun TCK'nın 142/1-b,31/3 ve 62. maddeleri uyarınca 1 yıl 1 ay 5 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verilmek suretiyle diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 12/02/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.