MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSUÇ : Karşılıksız yararlanmaHÜKÜM : Düşme, beraatDosya incelenerek gereği düşünüldü:Sanık hakkında açılan kamu davasından usulüne uygun olarak haberdar edildiği halde ilk yargılama sırasında kurum adına kamu davasına katılmayan şikayetçi kurum vekilinin, sanık müdafiinin temyizi üzerine kararın bozulması nedeniyle yeniden başlayan yargılamadan haberdar edilmesine gerek bulunmadığı, ancak CMK'nın 237/1. maddesi uyarınca “ilk derece mahkemesindeki kovuşturma evresinin her aşamasında hüküm verilinceye kadar” kamu davasına katılmanın mümkün olduğu, bu nedenle bozmadan sonra yapılan yargılamada, 04.04.2012 tarihli oturumda kurum adına kamu davasına katılan şikayetçi kurum vekilinin hükmü temyiz etme hakkı bulunduğu anlaşılmakla, tebliğnamedeki red görüşüne katılınmamıştır. 1- Sanık hakkında 10.12.2004 tarihli tutanak nedeniyle kurulan beraat hükmünün incelenmesinde; Sanığa atılı 765 sayılı TCK'nın 492/2. maddesindeki elektrik enerjisi hırsızlığı (karşılıksız yararlanma) suçunun gerektirdiği cezanın miktar ve nev’i itibariyle tabi olduğu 765 sayılı TCK'nın 102/4, 104/2. maddelerine göre hesaplanan 7 yıl 6 aylık zamanaşımının suçun işlendiği 10.12.2004 gününden inceleme tarihine kadar geçmiş bulunması,Bozmayı gerektirmiş, katılan vekilinin temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasa'nın 8. maddesi uyarınca halen yürürlükte bulunan, 1412 sayılı CMUK'nın 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, sanık hakkında açılan kamu davasının, 5271 sayılı CMK'nın 223/8. maddesi gereğince DÜŞÜRÜLMESİNE, 2- Sanık hakkında 26.07.2004 ve 23.08.2004 tarihli tutanaklar nedeniyle kurulan hükmün incelenmesinde; Yapılan duruşmaya toplanan delillere, gerekçeye, hakimin kanaat ve takdirine göre temyiz itirazları yerinde olmadığından reddiyle hükmün ONANMASINA, 06/11/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.