Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 2598 - Karar Yıl 2012 / Esas No : 27075 - Esas Yıl 2011





Tebliğname No : 4 - 2009/71279MAHKEMESİ : KDZ.Ereğli 2. Asliye Ceza MahkemesiTARİHİ : 17/10/2008NUMARASI : 2008/332 (E) ve 2008/697 (K)SUÇ : Kamu görevlisine görevinden dolayı hakaret Dosya incelenerek gereği düşünüldü; Diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak Sanık lehine olan Yargıtay 4. Ceza Dairesinin 27.08.2005 tarihli bozma ilamı üzerine davaya yeniden bakan mahkemece sanığa duruşma gününü bildirir davetiye 14.07.2008 tarihinde usulüne uygun şekilde tebliğ edildiği halde duruşmaya gelmemesi üzerine duruşmaya devam edilerek dava yokluğunda bitirilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığından tebliğnamedeki (1) no.lu bozma düşüncesine katılınmamıştır. 1-) 01.06.2005 tarihinde yürürlüğe giren 5252 Sayılı Kanunun 5/2 maddesi ve 5237 Sayılı TCK.nun 7.maddesi ile 5083 sayılı kanunun 1 ve 2.maddesi uyarınca suç tarihi itibariyle hakaret suçundan temel adli para cezasının 450 YTL olduğu gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurularak sanığa fazla ceza tayini 2-) 5237 Sayılı TCK.nun 7.maddesi ve 5252 Sayılı Kanunun 9.maddesi uyarınca sanığın eyleminin uyduğu kabul edilen 765 Sayılı TCK.nun ve 01.06.2005 tarihinde yürürlüğe giren 5237 Sayılı TCK.'nunda öngörülen tüm hükümler olaya ayrı ayrı uygulanmak suretiyle sonuçların belirlenmesi, bu şekilde bulunan sonuç cezaların karşılaştırılması ve sonucuna göre lehe olan kanun uyarınca hüküm kurulması gerekirken, açıklanan şekilde ve denetime olanak verecek biçimde değerlendirme yapılmadan yazılı şekilde hüküm kurulması, 3-) Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 03.02.2009 tarih ve 2008/11-250 esas 2009/13 karar sayılı kararında da kabul edildiği gibi, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmesinde dikkate alınacak zararda, mahkemece kanaat verici basit bir araştırma ile belirlenecek maddi zararların esas alınması, manevi zararların bu kapsama dahil edilmemesi gerektiği, olayda katılanın bir tazminat talebi bulunmadığı gibi, dosya içerisindeki bilgi ve belgelerin incelenmesinde sanığa yüklenen kamu görevlisine karşı görevinden dolayı hakaret suçundan doğan herhangi bir maddi zararının da bulunmadığı ve adli sicil kaydına göre sabıkasız olduğu anlaşılan sanık hakkında 5271 Sayılı CMK’nun 231.maddesinin 6.fıkrasının (b) bendinde belirtilen “sanığın kişilik özellikleri ile duruşmadaki tutum ve davranışları göz önünde bulundurularak yeniden suç işlemeyeceği hususunda kanaate varılması” koşulunun oluşup oluşmadığı değerlendirilerek sonucuna göre sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerekirken, “ sanığın duruşmada müşahade olunan pişmanlığına göre ileride suç işlemekten kaçınacağına dair mahkemede kanaat oluşmadığından ve ayrıca katılanın zararlarını karşılanmadığı ” biçimindeki gerekçeyle hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmesi , Bozmayı gerektirmiş sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı istem gibi BOZULMASINA 09.02.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.