Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 25710 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 12538 - Esas Yıl 2014





Tebliğname No : 6 - 2013/195162MAHKEMESİ : Osmancık Asliye Ceza MahkemesiTARİHİ : 18/10/1995NUMARASI : 1994/36 (E) ve 1995/159 (K)SUÇ : Hırsızlık, işyeri dokunulmazlığının ihlali, mala zarar verme Dosya incelenerek gereği düşünüldü: 01.06.2005 tarihinden önce kesinleşen ve 765 sayılı TCK ile 5237 sayılı TCK'nın karşılaştırılması için yapılan uyarlama yargılamasının 5252 sayılı Yasa'nın 9. maddesinin birinci fıkrasında öngörülen usule tabi olduğu ve bu şekilde yapılan uyarlama yargılaması sonucu verilen kararların ise temyiz yasa yoluna tabi olduğu belirlenerek yapılan incelemede; I-5252 sayılı Kanun'un 9/1. maddesi, 01.06.2005 tarihinden önce kesinleşmiş hükümlerle ilgili olarak 5237 sayılı TCK’nın lehe olan hükümlerinin derhal uygulanabileceği hallerde duruşma yapılmaksızın da karar verilebileceğini öngörmüşse de; Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 27.12.2005 gün ve 162/173 sayılı kararında açıklandığı gibi lehe olan yasanın belirlenmesi herhangi bir inceleme ve araştırma yapılmasını, takdir hakkının kullanılmasını gerektiriyorsa veya cezanın kişiselleştirilmesine ilişkin hükümlerin uygulanması olanağı sonraki yasa ile doğmuşsa yargılamasının duruşmalı yapılması zorunludur. Evrak üzerinde inceleme yapılabilmesi ise ancak belirtilen bu haller dışında söz konusu olabilecektir. Hükümlü hakkında lehe olan yasanın saptanabilmesi için takdir hakkının kullanılması gerekeceğinden duruşma açılıp gerekçeleri açıklanmak suretiyle karar verilmesi gerekirken evrak üzerinde yazılı şekilde hüküm kurulması, II-Kabule göre de; a-Hükümlü R.. B.. ile aynı davada yargılanan R.. Ö..’in ifadesinde, sabah saat 06:00 sıralarında hükümlü R.. B.. ile Y.. D..’ın birlikte gittiklerini ve 15-20 dakika sonra ellerinde çuvalla geldiklerini beyan etmesine göre, güneşin doğuş saati nazara alınarak suçun gündüzleyin işlendiğinin kabulü gerekirken hükümde suçun hangi saatte işlendiği açıklığa kavuşturulmadan gece vakti işlendiğinin kabulü ile hırsızlık suçundan hüküm kurulurken 5237 sayılı TCK'nın 143. maddesinin uygulanması ve işyeri dokunulmazlığının ihlali suçundan da 5237 sayılı TCK'nın 116/2. maddsi yerine aynı Kanun'un 116/4. maddesi uyarınca ceza tayini, b- Hükümlü R.. B.. hakkında mala zarar verme suçundan 5271 sayılı CMK'nın 253 ve 254. maddeleri uyarınca uzlaştırma işlemleri yapılarak sonuca göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması, Bozmayı gerektirmiş, hükümlünün temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı istem gibi BOZULMASINA, 05/11/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.