Tebliğname No : 2 - 2012/199302MAHKEMESİ : İstanbul 31. Asliye Ceza MahkemesiTARİHİ : 01/12/2011NUMARASI : 2008/1383 (E) ve 2011/645 (K)Suç : HırsızlıkDosya incelenerek gereği düşünüldü:Suça sürüklenen çocuğun diğer sanıklarla birlikte gece sayılan saat 21.00'de yakınana ait iş yerinin kepenk kilitlerini kırmak suretiyle işlediği ve 5237 sayılı TCK' nın 142/1-b, 143. maddelerine uyan hırsızlık suçunda, Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 11.12.2012 tarih ve 2012/1247 esas ve 2012/1842 karar sayılı kararında da belirtildiği üzere; 5237 sayılı TCK’nın 143. maddesinde düzenlenen “suçun gece vakti işlenmesi”nin suçun daha ağır ceza verilmesini gerektiren nitelikli hâli olması nedeniyle aynı Kanun'un 66/3. maddesi uyarınca dava zamanaşımı sürelerinin hesabında dikkate alındığında, TCK'nın 66/1-d, 66/2-3 ve 67/4. maddesinde öngörülen 15 yıllık zamanaşımı süresinin dolmadığı anlaşılmakla; tebliğnamedeki düşünceye katılınmamış, suça sürüklenen çocuğun eylemine uyan 765 sayılı TCK.nun 493/1-son, 522, 80, 55/3. maddeleri ile 01/06/2005 tarihinde yürürlüğe giren 5237 sayılı TCK.nun 142/1-b,143, 43, 31/3, 151/1, 116/2-4,119/1-c maddeleri olaya ayrı ayrı uygulanarak, sonuç cezaların karşılaştırılması ve sonuca göre lehe olan kanunun belirlenmesi gerekirken, geceleyin birden fazla kişi ile birlikte işyeri dokunulmazlığını bozma suçunun şikayete tabi olmadığı ve şikayetçinin de açık bir şikayetten vazgeçmesi bulunmadığı halde müştekinin şikayetçi olmadığı kabul edilerek işyeri dokunulmazlığını bozma ve mala zarar verme suçlarından sorumlu tutulamayacağı gerekçesiyle açıklanan şekilde değerlendirme yapılmadan yazılı şekilde 5237 sayılı TCK.nun 142/1-b, 143, 43, 31/3 maddeleri gereğince hüküm kurulması aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.Dosya içeriğine göre diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak;1-Ek savunma hakkı verilmeden sanık hakkında 5237 sayılı TCK’nın 43. maddesinin uygulanması suretiyle 5271 Sayılı CMK’nın 226. maddesine aykırı davranılması,2-Dosyası ayrılan diğer sanıklarla birlikte yakalandıklarında çaldıkları eşyaları sakladıkları deponun yerini göstererek, çalınan kumaşlardan bir kısmının iadesini sağlamış olmaları karşısında; yakınandan, 5237 Sayılı Yasanın 168. maddesinin 4.fıkrası uyarınca kısmi iade nedeniyle suça sürüklenen çocuk hakkında etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanmasına rıza gösterip göstermediği sorularak sonucuna göre suça sürüklenen çocuğun hukuki durumunun değerlendirilmesi gerektiğinin gözetilmemesi, Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuğun temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebepten dolayı isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 05/11/2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.