Tebliğname No : 2 - 2012/245778MAHKEMESİ : Kayseri 1. Asliye Ceza MahkemesiTARİHİ : 08/08/2012NUMARASI : 2012/634 (E) ve 2012/504 (K)SUÇ : Hırsızlık Dosya incelenerek gereği düşünüldü; Sanığın aynı pide fırınında usta olarak çalışan ve soruşturma aşamasında dinlenen T.. Z.. ile birlikte olay günü 19.00 ile 01.00 saatleri arasında çalıştıkları, çıkarken anahtarı her zaman bıraktıkları işyerinin kapısı önündeki dubanın altına koydukları, sanığın aynı gece 02.45 sularında işyerine dönerek işyerinin anahtarını dubanın altından alıp bu anahtarla işyerini açarak içerde bulunan çelik para kasasını kiraladığı araca yükleyerek çalan sanığın eyleminin 5237 sayılı TCK'nın 142/2-d maddesine uyduğu anlaşılmakla, mahkemenin kabul ve uygulamasında bir isabetsizlik görülmediğinden, tebliğnamedeki 1 nolu bozma düşüncesine iştirak edilmemiş, dosya içeriğine göre sair temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak; 1- İşyeri çalışanlarının sabah saatlerinde kasanın olmadığını fark ederek işyeri sahibi mağduru aramaları ve mağdurun işyerine anahtarla girildiğini anlaması üzerine sanık hakkında şikayetçi olduğu ve görevlilerin sanığın evine gelerek olayı anlattıklarında sanığın hırsızlık olayını doğrulayıp evinin yakınlarında boş araziye park ettiği aracın yerini gösterip, araçtaki para kasasını güvenlik güçlerine rızasıyla teslim ettiği ve mağdurun kasa ile birlikte olay gecesi Turgut Usta’nın satıştan elde ettiği ve kasanın üzerinde bulunan 60,00 TL'nın da alındığını beyan etmesi karşısında, mağdurdan kısmi iade nedeniyle sanığın etkin pişmanlık hükümlerinden yararlanmasına rıza gösterip göstermediği sorularak sonucuna göre sanık hakkında 5237 sayılı TCK'nın 168. maddesinin uygulanıp uygulanmayacağının tartışılması gerektiğinin gözetilmemesi, 2- 5237 sayılı TCK'nın 53/1-c maddesinde belirtilen velayet hakkından vesayet veya kayyımlığa ait bir hizmette bulunmaktan yoksun bırakılma güvenlik tedbirinin aynı maddenin 3. fıkrası uyarınca sanığın sadece kendi alt soyu yönünden koşullu salıvermeye kadar uygulanabileceğinin gözetilmemesi, Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı istem gibi BOZULMASINA, 30.10.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.