Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 24986 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 30791 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSUÇ : Hırsızlık, konut dokunulmazlığını ihlali, mala zarar verme, iftiraHÜKÜM : MahkumiyetDosya incelenerek gereği düşünüldü:Sanık ... müdafiinin tarihsiz ve havalesiz dilekçe içeriğinde sanık lehine olan TCK'nın 269, 50, 51, 52 CMK'nın 231. maddelerinin uygulanmasını yine son celse alınan beyanında sanık hakkında lehe olan hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilmesini talep etmesi nedeniyle, sanık ...'nın veya müdafiinin 5237 sayılı TCK'nın 62. maddesini de kapsar şekilde açıkça lehe hükümlerin uygulanmasına yönelik bir taleplerinin bulunmaması karşısında, tebliğnamedeki bu hususa ilişkin bozma düşüncesine katılınmamış, dosya kapsamına göre; sanık ... hakkında iftira suçundan hüküm kurulurken, gerçek kimliği annesinin Cumhuriyet savcılığına kendiliğinden gelerek verdiği beyanı ile tespit edilmesi nedeniyle koşulları oluşmadığı halde 5237 sayılı TCK'nın 269/1. maddesinde düzenlenen etkin pişmanlık hükmünün uygulanması karşı temyiz olmadığından ve yine sanıklar hakkında hırsızlık suçundan hüküm kurulurken gece vakti nedeniyle artırım yapılmasını gerektiren 5237 sayılı TCK'nın 143. maddesinin, teşebbüs nedeniyle cezadan indirim yapılmasına ilişkin aynı Yasa'nın 35. maddesinden önce uygulanması gerektiği gözetilmeyerek 5237 sayılı TCK'nın 61. maddesine aykırı davranılması sonuç ceza değişmediğinden koşulları oluştuğu halde sanıklar hakkında konut dokunulmazlığını bozma suçuyla ilgili hüküm kurulurken 5237 sayılı TCK'nın 119/1-c maddesinin uygulanmamasına karşı temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.Yapılan duruşmaya toplanan delillere mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun oluşan kanaat ve takdirine göre diğer itirazlar yerinde görülmemiştir, ancak; 5237 sayılı TCK'nın 53/1-c maddesinde belirtilen, velayet hakkından, vesayet veya kayyımlığa ait bir hizmette bulunmaktan yoksun bırakılma güvenlik tedbirinin aynı maddenin 3. fıkrası uyarınca sadece kendi alt soyu üzerindeki yetkileri yönünden koşullu salıvermeye kadar uygBozmayı gerektirmiş, sanık ... ve sanıklar müdafiilerinin itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı CMUK'nın 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, ancak, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasa'nın 8/1. maddesi aracılığıyla CMUK’nın 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak hükümden 5237 sayılı TCK’nın 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin tüm bölümlerin çıkarılarak yerine “sanıkların 5237 sayılı TCK’nın 53. maddesinin 1. fıkrasının a, b, c, d, e bentlerinde sayılan hakları kullanmaktan mahkûm olduğu hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar, aynı maddenin 3. fıkrası uyarınca kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından koşullu salıverilme tarihine kadar yoksun bırakılmasına” ibaresinin eklenmesine karar verilmesi suretiyle hükmün isteme aykırı olarak DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 28/10/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.