Tebliğname No : 2 - 2012/271235MAHKEMESİ : İstanbul 1. Çocuk MahkemesiTARİHİ : 02/07/2012NUMARASI : 2011/618 (E) ve 2012/506 (K)SUÇ : Hırsızlık Dosya incelenerek gereği düşünüldü: Suç tarihinde 15-18 yaş grubunda bulunan suça sürüklenen çocuk hakkında, 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanunu’nun 35.maddesinin birinci fıkrasının ikinci cümlesi ile TCK'nın 31.maddesinin üçüncü fıkrası hükümleri birlikte değerlendirildiğinde, bu yaş grubunda olan çocuklar hakkında sosyal inceleme raporu alınması için yasal bir zorunluluk bulunmadığından, tebliğnamedeki bu husustaki bozma düşüncesine katılınmamıştır. Dosya kapsamına göre diğer temyiz sebepleri yerinde görülmemiştir. Ancak; 1-Yakınanın 25/01/2012 tarihli duruşmada arabasının anahtarını üzerinde bıraktığını beyan etmesi karşısında, suça sürüklenen çocuğun eyleminin TCK'nın 141/1 maddesinde düzenlenen hırsızlık suçunu oluşturduğu gözetilmeden aynı Yasa'nın 142/2-d maddesi ile uygulama yapılması, 2-Hükümde; Suça sürüklenen çocuk hakkında “cezası ertelendiğinde yeniden suç işlemeyeceği konusunda mahkememizde bir kanaat oluştuğundan” verilen cezanın ertelenmesine karar verildiği halde, “sanığın kişilik özellikleri, yeniden suç işlemeyeceği konusunda mahkememizde kanaat oluşmadığından” denilerek hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmek suretiyle çelişkiye neden olunması, 3- Suça sürüklenen çocuk hakkında hırsızlık suçundan verilen cezadan TCK'nın 62. maddesi uyarınca indirim yapılırken sonuç cezanın 1 yıl 8 ay yerine, 1 yıl 4 ay hapis cezası olarak belirlenmesi suretiyle eksik ceza tayini, 4-TCK’nun 51/3. maddesi uyarınca; cezası ertelenen hükümlü hakkında, bir yıldan az, üç yıldan fazla olmamak üzere bir denetim süresinin belirleneceği ve belirlenecek sürenin alt sınırının mahkûm olunan ceza süresinden az olamayacağı gözetilmeden; suça sürüklenen çocuğa verilen hapis cezasının ertelenmesine karar verildiği halde denetim süresine hükmedilmemesi, 5-Gerekçeli karar başlığında karar tarihinin yanlış yazılması, Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuğun temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı istem gibi BOZULMASINA, bozma sonrası kurulacak hükümde 1412 sayılı CMUK'nın 326/son maddesi uyarınca bozma öncesi yaptırımın (cezanın) ve sonuçlarının ağırlaştırılamayacağı kuralının gözetilmesine, 28/10/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.