Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 24740 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 30293 - Esas Yıl 2013





Tebliğname No : 6 - 2012/69269MAHKEMESİ : Sarayköy Asliye Ceza MahkemesiTARİHİ : 17/01/2012NUMARASI : 2011/123 (E) ve 2012/14 (K)SUÇ : Hırsızlık Dosya incelenerek gereği düşünüldü: Dosya içeriğine göre diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak; 1- Sanıklar, katılanlara ait traktörü çaldıktan sonra sattıkları yeri göstererek bir kısım parçalarının katılanlara iadesini sağlamışlarsa da, Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 26.03.2013 gün ve 2012/6-1232 Esas -2013/106 sayılı kararında da açıklandığı üzere; “4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 763. maddesi uyarınca suça konu eşyayı bir üçüncü kişiye satmak suretiyle zilyetliği devreden sanığın artık eşya üzerinde tasarruf yetkisi kalmadığından, üzerinde tasarruf yetkisi bulunmayan eşyayı sattığı yeri göstermesi sonucu eşyanın satın alan kişiden alınarak mağdura iadesinin 168. Madde anlamında sanık tarafından gerçekleştirilmiş bir iade veya tazmin olarak kabulünün mümkün olmadığı, ancak sanık İ.. A..'un traktöre ait tekneyi bıraktıkları yeri göstererek iadeyi sağladığının, traktöre ait ön ağırlıkların kovuşturma aşamasında iade edildiğinin ve katılanların "Traktörün plakalarının bulunmaması, şasi numarasının kazınmış olması ve mahsulü zamanında ekememeleri nedeniyle zararlarının bulunduğunu, kısmi iadeye rıza göstermediklerini, zararlarının giderilmediğini..." bildirmelerine rağmen sanıkların duruşmalarda zararın tamamını karşılamak istediklerini bildirdikleri, 17.01.2012 tarihli son duruşmada sanık İ.. A..'un, "Geçen celse duruşmadan çıktıktan sonra müştekinin bütün zararını ödemek istediğini, hatta kendisine zararın varsa Denizli'ye gel orjinal traktör parçalarını taktırayım dediğini, kendisinin gelmediğini, ayrıca parasal olarak da her türlü zararını gidereceğini söylediğini, ancak tam olarak zararını hiçbir zaman söylemediğini, bu nedenle zarar gideriminde bulunamadığını..." bildirmesi karşısında; katılanların zararı ve ödeme yeri belirlenip, sanıklara ödeme için süre verilerek sonucuna göre 5237 sayılı TCK'nın 168/2. maddesi uyarınca etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağının tartışılması gerektiğinin gözetilmemesi, 2- Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan CMK'nın 326/2. maddesi uyarınca sebebiyet verdikleri yargılama giderlerinin sanıklardan ayrı ayrı alınmasına karar verilmesi gerektiği gözetilmeden müteselsilen tahsiline karar verilmesi, Bozmayı gerektirmiş, sanıklar müdafiilerinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı istem gibi BOZULMASINA, 28/10/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.