MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSUÇ : Hırsızlık, işyeri dokunulmazlığını bozmaHÜKÜM : Mahkumiyet, beraatDosya incelenerek gereği düşünüldü: 1) Sanık hakkında katılan ...'a karşı hırsızlık suçundan kurulan hükme yönelik sanığın temyiz itirazlarının incelenmesinde; Uygulama sırasında 5237 sayılı TCK'nın 142/2-d ve 143. maddeleri uyarınca belirlenen 3 yıl 6 ay hapis cezasından aynı Yasa'nın 43/1 maddesi gereğince ¼ oranında indirim yapılırken 3 yıl 16 ay 15 gün hapis cezası yerine 4 yıl 10 ay 15 gün hapis cezasına hükmedilmesi, sonuç cezanın doğru hesaplanması nedeniyle bozma nedeni yapılamamıştır. Yapılan duruşmaya, toplanan delillere, gerekçeye, hakimin kanaat ve takdirine göre temyiz itirazları yerinde olmadığından reddiyle hükmün istem gibi ONANMASINA, 2) Sanık hakkında katılan ...'a karşı iş yeri dokunulmazlığını bozma suçundan kurulan hükümle, mağdur ...'e yönelik hırsızlık ve iş yeri dokunulmazlığını bozma suçlarından kurulan hükümlere yönelik sanığın ve O yer Cumhuriyet savcısının temyiz itirazlarının incelenmesinde; Dosya içeriğine göre diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak; I- Katılanın aşamalarda iş yerini 2010 yılında depo olarak kullandığını ve suç konusu bamya ile hızar motoru dışında başka bir eşyasının bulunmadığını beyan etmesi karşısında, iş yeri dokunulmazlığını bozma suçunun oluşup oluşmadığı karar yerinde denetime olanak verecek şekilde tartışılmadan ve olay tarihinde depo olarak kullanıldığı belirtilen yerin, iş yeri gibi kullanılan yerlerden olup olmadığı araştırılıp sonucuna göre, iş yeri dokunulmazlığını bozma suçunun unsurlarının oluşup oluşmadığı tartışılarak karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi, II- Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 03.02.2009 tarih ve 2008/11-250 2009/13 sayılı kararında da kabul edildiği gibi, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmesinde nazara alınacak zararın maddi zarar olduğu, manevi zararı kapsamadığı, iş yeri dokunulmazlığını bozma suçunun zarar oluşumuna elverişli olmadığı gibi sanığın sabıkasının da bulunmadığı gözetilerek; CMK’nın 231. maddesinin 6. fıkrasının ( b ) bendi uyarınca, kişilik özellikleri ile duruşmadaki tutum ve davranışları göz önünde bulundurularak yeniden suç işleyip işlemeyeceği hususunda oluşacak kanaate göre hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılıp bırakılamayacağına karar verilmesi gerektiği gözetilmeden; “...katılanın uğradığı zararı gidermediği...” şeklinde, yasal olmayan, yetersiz gerekçeyle sanık hakkında aynı Kanun'un 231/5. maddesinin uygulanmasına yer olmadığına karar verilmesi, III- Katılan ..., iş yerini 2011 yılı mayıs ayında mağdur ...'e kiraladığını, mağdurun da katılana ait çay ocağını aynı tarihte kiraladığını ve iş yerinde bulunan çekmeceden 60 TL parasının çalındığını beyan etmesi, sanığın yakalandığı 27.06.2011 tarihinden bir hafta önce mağdurun işlettiği çay ocağına gittiğini beyan etmesi karşısında, mağdurun iddiası, sanığın söz konusu iş yerini olay tarihinde mağdurun işletmekte olduğunu bildiğine yönelik açık ikrarı ve tüm dosya içeriğine göre atılı suçlardan mahkumiyeti yerine yazılı şekilde beraatine karar verilmesi, Bozmayı gerektirmiş, sanık ile O yer Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle istem gibi BOZULMASINA, 27.10.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.