Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 24300 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 33524 - Esas Yıl 2013





Tebliğname No : 2 - 2012/219434MAHKEMESİ : Çeşme 1. Asliye Ceza MahkemesiTARİHİ : 22/05/2012NUMARASI : 2012/264 (E) ve 2012/388 (K)SUÇ : Hırsızlık, mala zarar verme Dosya incelenerek gereği düşünüldü: Dosya içeriğine göre diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak; I-) Sanığın, yakınana ait kilitlenerek park edilen aracı düz kontak yaparak çalmaya teşebbüs etmesi şeklindeki eyleminin, 5237 sayılı TCK'nın 142/1-b maddesi kapsamında değerlendirilmesi gerekirken, “kullanım gereği açıkta bırakılan eşya üzerinde hırsızlık” olarak kabul edilmek suretiyle aynı Yasa'nın 142/1-e maddesi ile uygulama yapılması, II-) Sanığın adli sicil kaydında sabıkasız olduğunun anlaşıldığı ve hırsızlık eyleminin teşebbüs aşamasında kalması karşısında; hükümden önce 08/02/2008 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren 5728 sayılı Yasa'nın 562. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK'nın 231. maddesi uyarınca ve bu maddenin 6. fıkrası 25.07.2010 tarihinde yürürlüğe giren 6008 sayılı Yasa'nın 7. maddesi ile eklenen cümle de gözetilerek; hırsızlık suçundan hükmolunan cezanın tür ve süresine göre hükmün açıklanmasının geri bırakılıp bırakılmayacağı hususunun değerlendirilmesi gerektiğinin gözetilmemesi, III-) Sanık hakkında hırsızlık suçundan uygulama yapılırken, TCK'nın 142/1-e, 143, 35, 31. maddeleri uyarınca belirlenen 9 ay 10 gün hapis cezasından aynı Kanun'un 62. maddesi gereğince 1/6 oranında indirim yapılırken 7 ay 23 gün yerine, hesap hatası sonucu 7 ay 24 gün hapis cezasına hükmolunmak suretiyle fazla ceza tayini, IV-) 5237 sayılı TCK'nın 50/3. maddesinde daha önce hapis cezası ile mahkum olmayan 18 yaşını doldurmamış çocukların mahkum edildiği bir yıl veya daha az süreli hapis cezalarının aynı maddenin birinci fıkrasında yazılı seçenek yaptırımlardan birine çevrileceği belirtilmiş, 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun'un 106/4. maddesinde “çocuklar hakkında hükmedilen adli para cezasının ödenmemesi halinde bu ceza hapse çevrilemez, bu takdirde onbirinci fıkra hükmü uygulanır” şeklinde düzenleme yapılmıştır. Her ne kadar 5237 sayılı TCK'nın 50/6. maddesinde seçenek tedbirin yerine getirilmemesi halinde tedbire çevrilen kısa süreli hapis cezasının tamamen veya kısmen infazına karar verileceği belirtilmiş ise de, yukarıda açıklanan düzenlemeler karşısında 5237 sayılı TCK'nın 50/6. maddesinin çocuklar yönünden uygulanamayacağı, hükmolunan seçenek tedbirin yerine getirilmemesi halinde, diğer seçenek tedbirlerden birine veya adli para cezasına karar verilebileceği sonucuna varılmaktadır. Bu itibarla kısa süreli hapis cezasından çevrilen seçenek tedbirin yerine getirilmemesi halinde hapis cezasının tamamen veya kısmen infaz edileceği ihtarı yapılamayacağı gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesi, V-) Suça sürüklenen çocuğun, sorgusunun yapıldığı tarih ve karar tarihinde 18 yaşından küçük olduğunun anlaşılması karşısında: sanığa zorunlu müdafii atanmadan ve müdafii bulunmadan sorgusunun yapılarak 5271 sayılı CMK'nın 150/2, 191/1 maddeleri aykırı davranılması, VI-) Sanığın, şikayetçiye ait aracı çalması sırasında araca zarar verdiğinin anlaşılmasına göre, hırsızlık konusu malın çalınması sırasında verilen zararın ayrıca mala zarar verme suçunu oluşturmayacağı gözetilmeden yazılı şekilde mahkumiyet kararı verilmesi, Kabule göre de; Sanık hakkında mala zarar verme suçundan uygulama yapılırken, TCK'nın 151/1, 31/3. maddeleri uyarınca belirlenen 2 ay 20 gün hapis cezasından aynı Kanun'un 62. maddesi gereğince 1/6 oranında indirim yapılırken 2 ay 6 gün yerine, hesap hatası sonucu 2 ay 7 gün hapis cezasına hükmolunmak suretiyle fazla ceza tayini, Bozmayı gerektirmiş, üst Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı istem gibi BOZULMASINA, 22.10.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.