Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 24273 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 34419 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ :Çocuk MahkemesiSUÇ : Hırsızlık, işyeri dokunulmazlığını bozma, mala zarar vermeHÜKÜM : MahkumiyetDosya incelenerek gereği düşünüldü : I- Mala zarar verme suçundan kurulan hükmün incelenmesinde;Mala zarar verme suçundan doğrudan hükmolunan adli para cezasının miktar ve türüne göre hükmün; 14/04/2011 tarihinde yürürlüğe giren 6217 sayılı Kanun'un 26. maddesi ile 5320 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkındaki Kanuna eklenen geçici 2. madde uyarınca hüküm tarihi itibariyle temyizi mümkün olmadığından, suça sürüklenen çocuk müdafiinin temyiz isteminin 5320 sayılı Kanun'un 8. maddesi uyarınca yürürlükte bulunan CMUK'nın 317. maddesi uyarınca istem gibi REDDİNE,II- Hırsızlık ve işyeri dokunulmazlığını bozma suçundan kurulan hükümlerin incelenmesinde;Diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak; 1- Kayseri Adli Tıp Şube Müdürlüğü'nün 12/08/2010 tarihli ve 2010/1931 sayılı raporunda suça sürüklenen çocuk hakkında, atılı suçları kavrayabilecek ve bu olayın hukuki anlam ve sonuçlarını algılayabilecek ve davranışlarını bunlara göre yönlendirebilecek psikobiyolojik gelişim içinde olduğuna dair rapor verilmekle birlikte, hükme esas alınan, suç tarihinden önce başka bir dosya için hazırlanmış 28/06/2010 tarihli sosyal inceleme raporunda, adli rapordakinin aksine görüş belirtildiği nazara alınarak bu dosyaya özgü olarak sosyal inceleme raporu alınması, ardından suça sürüklenen çocuğa atılı suçlarla ilgili olarak algılama ve davranışlarını yönlendirme yeteneğinin yeterince gelişip gelişmediğine dair bir değerlendirme yapılıp kararda gösterilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,2- 2559 sayılı Polis Vazife ve Salahiyet Kanunu'nun 12/2. maddesiyle polisin, bar, pavyon, gazino, meyhane gibi içkili yerlere yanlarında veli ve vasileri olsa bile onsekiz yaşını doldurmamış küçüklerin girmesini men edeceği düzenlenmiş olup hal böyle iken suç tarihinde on üç, hüküm tarihinde on beş yaşında olan suça sürüklenen çocuk hakkında hükmolunan hapis cezasının 5237 sayılı TCK'nın 50/1-d maddesi uyarınca “Şehir merkezi ve mücavir alan içinde alkol servisi yapılan yerlere gitmekten yasaklanma ” tedbirine çevrilmesine karar verilmesi, 3- 5237 sayılı TCK'nın 50/3. maddesinde daha önce hapis cezası ile mahkum olmayan 18 yaşını doldurmamış çocukların mahkum edildiği bir yıl veya daha az süreli hapis cezalarının aynı maddenin birinci fıkrasında yazılı seçenek yaptırımlardan birine çevrileceği belirtilmiş, 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun'un 106/4. maddesinde “çocuklar hakkında hükmedilen adli para cezasının ödenmemesi halinde bu ceza hapse çevrilemez, bu takdirde onbirinci fıkra hükmü uygulanır” şeklinde düzenleme yapılmıştır. Her ne kadar 5237 sayılı TCK'nın 50/6. maddesinde seçenek tedbirin yerine getirilmemesi halinde tedbire çevrilen kısa süreli hapis cezasının tamamen veya kısmen infazına karar verileceği belirtilmiş ise de, yukarıda açıklanan düzenlemeler karşısında 5237 sayılı TCK'nın 50/6. maddesinin çocuklar yönünden uygulanamayacağı, hükmolunan seçenek tedbirin yerine getirilmemesi halinde, diğer seçenek tedbirlerden birine veya adli para cezasına karar verilebileceği sonucuna varılmaktadır. Bu itibarla kısa süreli hapis cezasından çevrilen seçenek tedbirin yerine getirilmemesi halinde hapis cezasının tamamen veya kısmen infaz edileceği ihtarı yapılamayacağı gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesi,Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuk müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 22/10/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.