MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSUÇ : HırsızlıkHÜKÜM : MahkumiyetDosya incelenerek gereği düşünüldü;Dosya kapsamına göre; sanığın, müştekiye ait zeytin doldurma tezgahını çalımsa şeklinde gerçekleşen olayda, her ne kadar müşteki kolluk ifadesinde suça konu eşyanın, iş yerinin arka tarafında dışarıda durduğunu söylemiş ve 10/04/2011 tarihli tutanak da bu beyana göre düzenlenmiş ise de, CD izleme tutanağına ve kamera kaydının bulunduğu CD içeriğine göre; suça konu eşyanın çalındığı yerin, etrafı tel örgü ile çevrili olan zeytin hali içi olması ve bunun tutanak içeriğinde açıkça belirtildiğinin anlaşılması karşasında, eylemin TCK'nın 142/1-b maddesinde düzenlenen suçu oluşturduğu halde 142/1-e maddesi ile uygulama yapılması, iki bentte öngörülen cezaların alt ve üst sınırları aynı olması nedeniyle sonuca etkili olmadığından bozma nedeni yapılmamış, yapılan duruşmaya, toplanan delillere mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun oluşan kanaat ve takdirine göre diğer itirazlar yerinde görülmemiştir. Ancak;TCK'nın 53/3. maddesi uyarınca; mahkum olduğu uzun süreli hapis cezası ertelenen sanık hakkında aynı Kanun maddesinin 1. fıkrası (c) bendinde belirtilen kendi alt soyu üzerindeki velayet hakkından; vesayet veya kayyımlığa ait bir hizmette bulunmaktan yoksun bırakılma güvenlik tedbirinin uygulanamayacağının gözetilmemesi, Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebepten dolayı BOZULMASINA, ancak bu aykırılığın aynı Kanun'un 322. maddesi gereğince düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hükümden TCK'nın 53/1-c fıkrasındaki kendi altsoyu üzerindeki "velayet, vesayet veya kayyımlığa ait bir hizmette bulunmaktan koşullu salıverilme tarihine kadar yoksun bırakılmasına" kısmının çıkartılmasına karar verilmesi suretiyle, hükmün kısmen istem gibi DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 21.10.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.