Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 24055 - Karar Yıl 2010 / Esas No : 5117 - Esas Yıl 2009





Tebliğname No : 2 - 2007/127959MAHKEMESİ : Uzunköprü Sulh Ceza MahkemesiTARİHİ : 07/02/2007NUMARASI : 2007/27 Karar - 2006/369 EsasSUÇ : Kasten Yaralama, HakaretDosya incelenerek gereği düşünüldü;Dosya kapsamına göre diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.Ancak;1-5237 Sayılı TCK.nun 58.maddesinin 3.fıkrasında "tekerrür halinde sonraki suça ilişkin kanun maddesinde seçimlik olarak hapis cezasıyla adli para cezası öngörülmüşse hapis cezasına hükmolunacağı" ve aynı kanunun 50.maddesinin 2.fıkrasında ise, "suç tanımında hapis cezası ile adli para cezasının seçenek olarak öngörüldüğü hallerde hapis cezasına hükmedilmişse bu cezanın artık adli para cezasına çevrilemeyeceği" düzenlenmiştir.Bu düzenlemeler birlikte değerlendirildiğinde; sanık hakkında mükerrir olması nedeniyle uygulanan maddede seçenek olarak öngörülen yaptırımlardan hakimin tercih hakkı bulunmadığından zorunlu olarak hapis cezasına hükmedilmiş olması karşısında, bu cezanın, koşulların bulunması durumunda aynı kanunun 50/1.maddesinde yazılı seçenek yaptırımlardan birisine çevrilmesine yasal bir engel bulunmamaktadır. Ancak; 5237 Sayılı TCK.nun 50/2.maddesine göre, uygulanan maddede hapis cezası ile adli para cezasının seçenek olarak öngörülmesi ve zorunluluk olmaksızın hapis cezasının mahkemece tercih edilmesi halinde bu durumda artık hapis cezası adli para cezasına ??evrilemeyecektir.Açıklanan nedenlerle, somut olayda seçenekli cezalardan kısa süreli hapis cezasına tekerrür nedeniyle zorunlu olarak hükmedildiğinden, bu cezanın yasada aranan diğer koşullar bulunduğunda adli para cezası ya da önlemlerden birine çevrilmesine yasal bir engel bulunmadığı halde, yasal engel bulunduğu belirtilerek bu durum değerlendirilmeden tayin olunan kısa süreli hapis cezasının, para cezasına çevrilmesine yer olmadığına karar verilmesi,2-Sanığın daha önce üç aydan fazla hapis cezasına mahkum edilmemiş olması karşısında, suçu işledikten sonra yargılama sürecinde pişmanlık gösterip göstermediği dikkate alınıp tekrar suç işleyip işlemeyeceği konusunda oluşan kanaat değerlendirilerek cezasının ertelenip ertelenmeyeceğine karar verilmesi gerekirken, geçmiş mahkumiyetini değerlendiren ve 5237 sayılı TCK’nun 51.maddesinde yer verilmeyen, yasal ve yeterli olmayan gerekçelerle cezanın ertelenmesine yer olmadığına karar verilmesi,3-5237 Sayılı TCK.nun 53/1-c maddesinde belirtilen kendi alt soyu üzerindeki velayet hakkından; vesayet veya kayyımlığa ait bir hizmette bulunmaktan yoksun bırakılma güvenlik tedbirinin aynı maddenin 3. fıkrası uyarınca koşullu salıverme tarihine kadar uygulanabileceğinin gözetilmeden 53/1. maddesinde belirtilen hakların tamamından hükmolunan hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar yoksun bırakılmasına karar verilmesi,4-Mükerrirlere özgü infaz rejimi ve denetimli serbestlik tedbirinin ne şekilde uygulanacağı, süresi ve bu hususta karar verecek merci 5275 Sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkındaki Yasanın 108. maddesinde düzenlenmiş olup,aynı maddenin 5. fıkrası ile tekerrür dolayısıyla belirlenen denetim süresinde koşullu salıvermeye ilişkin hükümlerin uygulanacağı belirtilmiştir.Bu nedenlerle denetimli serbestlik tedbirinin süresinin infaz aşamasında 5275 Sayılı Yasa hükümleri uyarınca belirlenmesinin gerektiği gözetilerek 5237 sayılı TCY.nın 58. maddesinin 7. fıkrası gereğince sanık hakkında mükerrilere özgü infaz rejiminin ve cezanın infazından sonra denetimli serbestlik tedbirinin uygulanacağının belirtilmesiyle yetinilmesi gerekirken infazı kısıtlar biçimde bir yıl süre ile denetimli serbetslik tedbirinin uygulanacağının bildirilmesine karar verilmesi,Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 15.07.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.