Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 24045 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 21396 - Esas Yıl 2014





Tebliğname No : 6 - 2013/255597MAHKEMESİ : Sinop 1. Asliye Ceza MahkemesiTARİHİ : 28/06/2013NUMARASI : 2013/113 (E) ve 2013/383 (K)SUÇ : HırsızlıkDosya incelenerek gereği düşünüldü;5237 sayılı TCK'nın 53. maddesinin bazı bölümlerinin iptaline ilişkin Anayasa Mahkemesinin 24/11/2015 tarihinde yürürlüğe giren 08/10/2015 gün ve 2014/140 esas, 2015/85 sayılı kararı da nazara alınarak bu maddede öngörülen hak yoksunluklarının uygulanmasının infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür.Sanığın tekerrüre esas sabıka kaydına konu Türkeli Sulh Ceza Mahkemesi'nin 2008/56-155 sayılı ilamında, Adli Tıp Kurumu Başkanlığı 4. İhtisas Kurulu tarafından düzenlenen 18/02/2008 tarihli raporunda “kişide şuur ve hareket serbestisini azaltacak derecede olan organik kişilik bozukluğu denilen akli arızanın saptandığı, sanığın suça karşı ceza sorumluluğu tam olmayıp, hakkında 5237 sayılı TCK’nın 32/2. maddesinin tatbikinin uygun bulunduğu” belirtilerek Türkeli Sulh Ceza Mahkemesince 32/2.maddesi gereğince indirim yapıldığının tespit edilmesi üzerine, sanığın cezai ehliyetinin tespiti için Samsun Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Hastanesine sevk edilerek alınan 28/05/2013 tarih ve 30859 numaralı Sağlık Kurulu Raporuna göre, sanığın 24/03/2012 tarihinde işlemiş olduğu iddia edilen nitelikli hırsızlık fiilinin hukuki anlam ve sonuçlarını algılayabildiği ve suçla ilgili davranışlarını yönlendirme yeteneğinin geliştiği ve TCK’nın 32. maddesinin 1 ve 2. fıkralarından istifade edemeyeceğinin belirtildiği, suçun tarihi 04/01/2013 olduğu halde anılan bu raporda 24/03/2012 tarihinde işlendiği iddia olunan hırsızlık fiilinden bahsedildiği gibi her iki rapor arasında çelişki bulunduğunun anlaşılması karşısında; sanığın 04/01/2013 tarihi itibariyle 5237 sayılı TCK'nın 32. maddesi gereğince, akıl hastalığı nedeniyle işlediği fiilin hukuki anlam ve sonuçlarını algılayıp algılayamadığı veya bu fiille ilgili olarak davranışlarını yönlendirme yeteneğinin önemli derecede azalmış olup olmadığı hususunun Adli Tıp Kurumu Başkanlığı ilgili ihtisas kurulundan alınacak raporla tespit edilerek çelişkinin giderilmesi gerektiği gözetilmeden eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması,Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebepten isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 24/12/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.